Çıplak ve Çoğul
...............................’ rengarenk yağıyor artık yağmur
................................en çok siyah ıslatıyor beni kaçamıyorum...’ (1)
saçlarınızda buğday hasatları
gözleriniz yedi göllerden derin
kulağımda unutulmuş bir ’ seviyorum ’
bende kalan son parçasıydı sesinizin
ölüm allahın emriydi /evet
a y r ı l ı k s i z i n
kıyıların ikilemindeydi ruhum
yaşamla ölüm arası
d e n i z m i y d i m, k a r a m ı
darallar biriktirdim sözlerinizden
sevda fukarası ten giyinip üstüme
sessizce ve görünmeden geçtim güncenizden
çalağan pençesinde üğüye çevirdim yaşamı..
(kim bulaştırdı şiiri ilk kez, yediğime, içtiğime, suyuma, baktığım göze, değdiğim tene,
sevinen, acıyan, ağrıyan, ağlayan yanıma, günüme, sabahıma, akşamıma, gece yarıma,
gelişine, gidişine, kokuna, dokunuşuna,
k ı r ı l d ı k ç a yazan kalemimin ucuna? ....)
ç ı p l a k ve ç o ğ u l hikayesinde gecenin / yoktum
t i r ş e gözlerinize kanıp
yıldız söyleşilerinde üç vakitli bir falın
durağan vaktinde sabahın
fırtınayla sevişen soluktum..
s i z fırtınaydınız
ben gecenin gözüne kaçan kum
kaçınca uykularım geceleri
içinde "d u v a r olan i n s a n l a r "yerine
içinde "i n s a n olan d u v a r l a r l a" konuştum..
gün doğsaydı eğer size dönecektim
doğmadı / gereksizdi de / nasıl’sa
ben s i z d e n i b a r e t t i m...
(1) cengiz orhan, yokluğun yarısı, hayal yayınları, 2004, s: 66
Sizi okumak ne büyük şans..
Kaleminize sağlık, sevgiyle..