Çıplaklığımın Yalnız Ankası

Yüzümü sen olduğun için peçemden saldım güneş gibi
Karanlığımdan ilk kezdi ayrılışım...

Güneşe ilk çıkışımdı yüzünün mateminde dirilişim!

Ellerimin titrek bir mum alevine dokunuşu sana...


Mecalinde yatan ruhun, kanıma akan bir nehirdi
Sol soluğumda
İmgelerimde serseri bir kurşundu ovamın dilinde

Yalnız Anka...
Kanatsızdı gözlerinde
Çırılçıplaktı gece

Şaşkındım hayalinin gerçeğinde
Ne kadar da yaşamışım anlamsızlığımda
Yolcuların uzun tedariksiz yolculuklarında
Ne kadar da paslı kalmış yüreğim...

Sen ruhunu suratında gezdirirken
Ey raya suskun güneş kadını...

Sararmış rengimin çöl teni
Hasretin alaborasında düşsel bir enkaz

Sen imgelerimde somutsuz varlıkken
Gözlerim karanlık sadece güneşinde...

Zamansız düşlerin ülkesi yoksulken
Ruhunda semada yalnız Anka
Yüreğimin orta yerinde
Kanatsız...