Çivili Yatak
- Geçmişteki kendim : Yaradanın göstermesinin bir kerameti, bir anlamı olmalı rüyayı.Şu an dışlanıyor oluşum bu anlama verdiğim kıymettense ona ihaneti madalya niyetine tak boynuna şerefle ey sevdiğim.Sen ki mesihi en sevginin taşıyıcısı her iki evrenin...
- Şimdiki kendim : Varlığından emin olmadığının yokluğuna ölümcül sanılar, sancılar ektiğin rüyalar hayra yorulmaz...desem de içimde bunu inkar eden düşüncenin, duygunun çarmıhında geriliyken çektiği işkenceye rağmen isyankar haykırışına kulaklarımı kapatamıyorum...
- Gelecekteki kendim : Rüyanın çekimine kayıtsız kalamayan gerçek, kendinde sevgiye inancı en başta eritmesiyle birlikte rüyanın içinde kendini imhaya yollayan dinamiti de ateşledi.Her şey dönüşü olmayan dönüşümle rüyaya dönüşürken içimin acımasına engel olamıyorum...
Sancılar yitiği rüyam
Çivili yatağımda kuş tüyüm
Gözkapağım altında yeni evren varoluşu
Gözlerin, göğümdür kapanan gözlerimde
Bulut beyazı ar iklimli
Su duası, esmer yağmur tenli
Ellerin
Dudakların
Soluğun
Sonumdur diye koynunda uyuduğum rüyam
El çizginde yazgım yanlış okunur
Kömür harfinde yazılan elmas
Lehçesi aşka cam tabut
Kalbinin üstüne koy ellerini
Anımsamadığın yerdeyim
Yarattığını yok ettiğin o yerde
Ruhunun mührünü vurduğu kutlu yücelikte
Susmalar yığıyorum
Dün dünyasında büyüttüğüm iyi niyetlere
Savrulup korkudan korkuya
Ağıt sesliyorum gizdüşüme sessizce
Göğüs derinlerim sızı belası
Öncülün değildim ilk sevenin
Ardılım ol dedim yetemedim
İpek biler gibi melek kanadıyla
Dokunuş vardı hani
Öpmeler hani
Rüya içinde rüya
Unuttum gerçekte unutulduğumu
Haddi olmayan sevgiye râm gönül
Sicili hasta diye anılır
Bu da acının diğer yarısı
Soğuk, loş ıssızlıkta çivili yatak
Gerçege hıçkırarak uyanan ben
Gün sana doğsun
Senin olsun
Battığı bende karanlık yıkarken gözlerimi
Işığın kutsadığı adın tesellim olsun
Yokluğun ihtilaline taş kesilmiş özlemin ana diliyle
Tenim delme deşik çivi
İçimde bin beter kurşun
Kavgam
Uykusuzluğum
Yorgunluğum
Bilmedim senden başka
Ne rüyada sevişmeyi
Ne gerçekte beklemeyi
Kendime kastım mıydın
Ölümlük yasa nar' ım mı
Sevmedim senden başka
Sevdam canıma ortak mıydın
İç çekerken sabrım
Titrerken benliğim tüm senciye
Kalbim közden arena
Dumanında sen diye boğulduğum
Külünde yeniden kavuşurum diye ölmeye doğduğum
Hiç bilmeyeceksin bilirim
Parmak uçların kaç kez daha öldürecek
Kaç kez daha hasret kıyımına
Mayın, bomba, ateş
Gözyaşlarım yanık kokulu
Bilmedim senden başka savaş
Göğüs kafesimden beyaz güvercin uçurduğumu
Onu da kanadı kanda vurduğunu
Bilmeyeceksin yüce gönlüne yüz sürdüğüm
Ölmek de kalmak da
Anlamını sende bulur
Çıkar cam tabuttan ister
Elindeki yazgını doğru oku
İster toprak at üstüme mahşere randevun olsun
Bağışla
Vazgeçmeyi beceremedim senden
Anlatıcı ; Rüyalar olmasaydı gerçeğin soğuk, karanlık odalarında güneş aranmazdı.O güneş ki göz kamaştıran , kendine uzun bakılamayan...karanlığa alışan gözler bilmediğini de arayamazdı...
Dilemma Sancıları
Konusu, vurgusu ve zengin kelime içeriğiyle bence çok başarılı bir şiir, çok hoş olmuş, Tebrikler.
Tekrar geldim siire okudukca sasirdim öykül, lirik bir söylece, masalmisi bir hikaye
oukdukca siir büyüdü, büyüledi cogaldi...
günümün siiri
tekrar tebrikler harika kalem
cok güzel tebrikler
HZ İsa nın çarmıha GERDİRİLİNCE ne hissettiğini ben şimdi düşünüyorumhissediyorum zalimin zülmüne can çeken canları....harika dizelerditebriklerimle😭 yazılanı toplarsak birazda düşlerimle yürüdüm o yolların güllerini ağaçları ve insanlar ne yaptığını geçmişi geleceğe taşıran acılarla gülüyorum her ne pahasına olursa olsun ölümü düşünmeden geçmedim güzel bir sevda uğruna güzel bir ölüme gülümsemekte var bu dünde bugünde böyleydi **KALEMİNLE ÇOK👍YAŞA 👧SEVGİLERle😭
Emege yürege
siire"saire sonsuz
tebrikler
siirle hep
basarilar