Çocukça İhmal(in)in Yangınıyım
Çok yıldızlı bir geceye bırakıyorum seni
Her şey sevdiğin gibi olmalı
Ürperen ay
Mavisi yakamozun
Yosunun yeşiliyle baş başa
Çatalında bırakıyorum seni soluksuz sokakların
Aynanın sırlı yansımasında
Yüzümün gerisinde
Say ki düştüğüm yerde yaralanmıştım
Ve kadranından firar etmiş bir akrebin kızıl yalnızlığıydım
Sen bir yelkovanın iç çeken hışırtısı
Avuçlarımda buruşturduğum beyazı kanayan bir açelyaydı
Alnının duvarına izini bulaştırdığım aşkım
Lekeli bir anı iliştiriyorum şakağına
Hiçbir dile çevrilmeyecek bir lisanla sevdiğimi sanmıştım
Bilmiyordum yalanlarının masum duyguları hiçe sayan usta tercümanlığını
Ve bilmiyordum kurt kapanında kelimelerin nasıl iğfal edildiğini
Ve kaç geceler pişmanlıklarımın linç girişimlerini
Yargısız infazda olsa adı, kabulleniyorum
Razıyım...Çünkü hiçbir aşk ikinci kez
Temyize gitmez
Bir çığlık geçiyor yüreğimdeki mengeneden
Sağır şehirler uyanıyor
Sınırlarını zorluyorum İstanbul'un
Yürüyemiyorum
Mümkün değil ayaklarım yalpalıyor
Biliyor musun
Şimdi bütün ülkeler davetkar
Ve şefkate yataklık yapıyor
Bilmiyorlar eşkalimin cüzzam halini
Venedik gözlerimde şimdi kıyısında gondollar
Hangi şarkıyı fısıldadınsa en son kulağıma
Madridli çingenenin serenadı
Sahi...Benim kadar ağlamış mıydı Carmen
Savaşmış mıydı Jan Dark kendisiyle
Acımış mıydı Louis Aragon'un Elsa'ya "mutlu aşk yoktur derken" içi
Ve onca aşk şiirinden sonra giyinirken ihanetin darbesini...
Çaktığın bir kibritin çocukça ihmal yangınıyım
Kendi ateşine pervane
Çok yıldızlı bir geceye bırakıyorum seni
Mavisine yakamozun/yosunun yeşiline
Her şey sevdiğin gibi olmalı
Ürkmemeli tenhalığında ömrüm
Dizlerinden düşerken.
tebrikler...
güzeldi.
sevgiler.
Benim Günümün Şiiridir bu Şiir
Gerçekten çok beğendim çok
Tekrar gelecem şiire sakin kafa ile
Saygılarım kalsın