Çocukluğum Yeni Baştan Ardından Ama Kimin
Sessiz sessiz bağırıyorum ardından,
Duymuyorsun.
Uzak geçmişimde
uğultuları dinliyor insanlar.
Belki de şimdiki zaman ağlıyor,
Öksüzlüğüme.
Geleceğe gebe yalnızlıklar biriktiriyorum yüreğimde.
Onu da sen bilmiyorsun!
Değil mi ya,sana ne?
O uzak geçmişin limanlarında,
El sallıyorum ardından çocukluğumun,
Ağlıyorum.
Siyah bavulum kör kuyulara düşmüş,
Kör kuşların kanatlarına yüklenmiş, arta kalanlar...
Ardımda bıraktıklarım,
inanın hatırlamıyorum....
Karşı koymadan o kör kuşları seviyorum.
Sonra....
Vuruyorum apansız....
Çıkarıp sapanımı.......
Acımadan vuruyorum zaten çoktan öldürmüş olduklarımı...
kör olmayanları, vuruyorum.
Kendimi vurur gibi..
Zamansız...
Anlatamıyorum.
Aynadaki gözlerimden nişan alıyorum.
Kendime,
Kör olmayanlar vuruluyor ya, nedense...
Vuruluyorum,
O silah elimde.
Zaman geriye sarıyor...geçmişime.
Düşlerimi sayıyorum tek tek...
Aman çalınmasınlar!diye diye.
Sanki ben,ben değilmişim gibi.
Ve gökyüzünden bir sağanak boşanıyor o an...
Umurumdaydı sanki!
Bana ilk çocukluğumdan emanet o çocuk,
Sıkı sıkı tutuyor ellerimi...
o ilk çocukluğun ılık ellerinde bırakıyorum;
Nemini ellerimin,
Benim olan kendimi
Ve söyleyemediklerimi.
Sıkı sıkı tutuyor ellerimden...
yine.
Bırakmamalıyım ellerini....
Aniden uyanıyor biri uykusundan.
Ellerim ıslak...
Ve çiğ taneleri gözpınarlarımda birikmiş,
yazık ki .....
Sen de gitmişsin.
Bir ilk ve son gidiş misali...
Bil ki elerimde çocuk ellerim varken,
Ağt yakmayacağım ardından,
Ve türküler seni anlatmayacak
İnan.....
İnan uyku tutmuyor, ne gündüz,ne gece..
O çözümsüz bimecede
Apansız anlıyorum,
denizlerin neden tuzlu olduğunu.
Ve yalnızlıklara sinmiş iyot kokusuyla gelen ninniyi dinletiyorum
Kendime...
Elini daha bırakmadım,
Elleri ellerimde...
İyot kokusuyla sarılıyorum çocukluğuma,
Onun da deniz geliyor aklına.
Gülümsüyor,
Gözlerime baka baka....
Sapansız çıkmamalıyım
sahillere ve hatta o şehre..
mevsimsiz şehirlerde dolaşmamalıyım....
Sonra bir gün,
Gözlerimin ulaşamadığı uzaklarda..
Gece uyuyakalmışım yıldızlarla...
Yarı çıplak,yarı aç...
Aydınlık bir sabahın göğüne uyanıyor,
Sessizce çoğaltıyorum sesimi... ikimize.
Rüzgar ve soğuk,
Anlıyor kirpiklerimi.
İkisi birden yüzümü okşuyor.
Alnıma tanımadığım ılık bir öpücük konduruyor,
Hiç tanımadığım biri
O mevsimin çocuğu olmalıyım diye geçiyor aklımdan,
o mevsim olmalı biri....
Adı konmamış trenlerine biniyorum...
İstasyonsuz o mevsimin.
Şehirsiz ışıklarında aydınlanıyor belleğim,
Nedense
Sonradan anlıyorum,
(yani bir fısıltı gibi mırıldanıyor adını koymadığım neyim.)
Bir trende doğduğumu hatırlıyorum (hatırlatıyor) ilk kez...
Unutulacak gibi de değil ki hani...
Aklımda kalacak hep o trenin, adını bilmediğim çiçekleri.
Bir sonbahardan geçmişim.
Ve nedense sıcak.
çiçek! diye yalnızlığımı kokluyorum.
telgraf çekiyorum sevdiğime,
"Artık beni bekleme...
kalemim de bitti..."
Yazacaklarım ezberimde...
Özlüyorum o ilk çocukluğumu,
Aşk adının henüz konulmadığı zamanların al-beni-si
Hatırlatıyor bana kendimi..
Kış diye bir mevsim yok
O zamanın
takvimlerinde ...
Ben,
Günleri karıştırıyorum...
Yine de....
Yaşamak bir sayıklama sanki,
Hiç uyanamayacağım o uykudaki karabasan...
Gözlerini
Ve
Unutamıyorum bir türlü kendimi..
Uyuyorum.
Uyuyorum...
Uyandırılana dek!
Farkına varıyorum tek tek...
Farkına varıyorum,
O yatakta tek başıma uyuduğumun,
Ayırdına saklanıyor,sarılıyor boynuma
Umarsızca seğiren ruhum...
Uyanamıyorum.
Soğuk, buzdan gemiler geçiyor yanımdan,
Bayrakları kızıl,yakıcı,
Bayrakları kan kokan.
Yalnızlık akan,
Gemiler geçiyor yanımdan...
Rüzgarlara bırakılan o son kahkahaların izlerinde,
Buluyorum, kendi izimi...
Kendini rüzgarlara bırakan gemilerin ardından,
Bir süre susuyor kalp kırıklıklarım.
Sonra yitip giden masallara dalıp,
O son uykunun içinde uyutuyorum
kendimi...
Avutuyorum yine ninnilerimle..
Sessizliğe tahammülüm yok nedense!
Yitip giden gemiler geçiyorken alnıımdan,
Ve dudaklarımdan öpülmemiş düşler...
Arkamı dönüp,
Bakamıyorum.
Ardımda bıraktıklarıma...
Şimdiki zaman sürekli alıkoyarken geçmişi,
Denize dalıp da
Batamıyorum..
Gelecek dedikleri...
Ufuktaki şu masmavi gemi olmalı...
Öyle ya besbelli....
O ölü martıları kutsuyorum...
Ağlayamıyorum,yine de.
Yine bir sağanak boşalıyor,
tam da benim üzerime
O denizde...
Mutlulukla kabul ediyorum kendimi.
Sırılsıklamım artık...
Donmayı göze alıyorum,
sarılıyorum göğsüne yalnızlığımın...
Islanıyorum
Belki de ilk kez ,
Denizde değilse de...
O denizle birlikte...
harika dizeler 👍güzel bir şiir okuttunuz yüreğine sağlık👧 kalemini kutluyor😭sevgilerle👍
ağır,, melankolik tavırını akıtır şair şiire,, siyah bir güvercinin kanat çırpmasıdır önce anıların seyrek tavırları,, sonra karabasan,, çok sonra üstüne üstüne..
okuyanın ne anlatılandan,, şiirin ne yazılanda bir şikayeti vardır,,
aşk önemsenecek kadar büyük,, acı ama soyut..
alkışlar kaleme.
Gelecek dedikleri... Ufuktaki şu masmavi gemi olmalı... Öyle ya besbelli....
O ölü martıları kutsuyorum... Ağlayamıyorum,yine de. Yine bir sağanak boşalıyor, tam da benim üzerime O denizde... Mutlulukla kabul ediyorum kendimi. Sırılsıklamım artık... Donmayı göze alıyorum, sarılıyorum göğsüne yalnızlığımın... Islanıyorum Belki de ilk kez , Denizde değilse de... O denizle birlikte...
yine çok güzel bir şiir
sanırım gülgün hanımda benim gibi şiire dalınca
dumayı pek beceremiyor bu okuduğum şiir en az üç bölümde
üç ayrı şiir olarak eklenmeliydi diye düşünüyorum
şiirin her bölümü ap ayrı güzelliklerde
bu kadar güzel dizelerin bir araya gelmeibilesi büyük beceri ve emek işi
kutluyorum hemde gönülden
tebrikler
gülgün kardeşim bu kadar duygu yüklü yazmak zorundamısın...çok güzel olmuş...yüreğin susmasın can kardeşim sevgıler
mükemmel bir gönül çağlayanı dinledikk yüreğinizden dostt solmasın yüreğinde baharın rengii yüreğine sağlık dostt mükemmeldi dizeler