Çocukluk İşte

Umutlarım vardı, hayallerim...
Üstünden atladığım, bazense dinlendiğim
Dizdim hepsini üst üste,
Adına 9 taş koydum.


İnançlarım vardı, ödün vermediğim,
Fırsatlarım, bazense kaybettiklerim.
Saklandılar hep,ben aradım.
Önüm arkam, sağım solum...
Ama bu kez sobelenen bendim.


Hep merak etmişimdir:
Neden bir sözle değil de,
Okşandığında çıkar lambadan cin?
Yoksa şefkat sen miydin her kapının anahtarı?


Pastadan bir kapı var önümde,
Tokmağı elmalı turtadan,
Açıp girmek istiyorum içeri,
Anahtarı sen misin şefkat?
Okşasam çıkıp yardım eder misin lambanın cini?
İçerisi, hasretim; çocukluğum,
Eski masumluğu yaşlı gözlerimin.


Korkuyorum...
Sanki elinde zehirli elmasıyla,
Melek kılığında bir cadı çıkacakmış gibi.
Ama dayanamıyorum
Ne zamandır burnumda tütüyor
Elma şekeri tadında anılar


Yüzümü çeviriyorum güneşe
Çocukluk bu ya;
Sanki eriyecekmiş gibi
Nasırlaşmış olgunluk müsfettelerim
Erimiyor işte!


Genzime dolan kâğıt helva, fıstık kokuları,
Ellerinde rengârenk balonlarla palyaçolar,
Değişen bir şey yok gibi,
Ama bu kez güldürmüyorlar işte!

04 Şubat 2010 102 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)