Çoğul Sokakların Tekil Yalnızlığı

Sokakta bir şeyler s/atıyorum bedenimden
Şiirime fahişe diyor okuyan
Kırmızı kiremitler gözümü b/oyuyor sokakta
Attığım her adıma ben'den bir şey katıyor bedenim

Geçtiğim her yol taciz ediyor varlığımı
-rüzgar bile eteğimi kaldırıyor arsız-
Biçilmiş kaftanına sığmıyor ruhum
Esaretle cesaret arasındaki ince çizgide ip atlıyor kızlığım

Bir köşede zengin çocuk sokakları
Bir köşede sefil sokak çocukları
A/itlik muamelesine kızıyorum mahallenin

Dilenci dilenişlerine direniyorum yok/sun/luğumdan
-?Allah versin' diyorum vermeyeceğini bile bile-
Olmayacak duaya bile ?amin' diyor sokaklar umutsuzca...

Sokağın sesini öne çıkarmak niyetinde susuşlar
Sükut karaborsaya düşmüş;
Varını kapan sokağa akın ediyor...

Bir velet çığlık çığlığa ağlıyor annesizliğinden
-ne gerek var diyor anneme nefret büyüttüğüm yanım-
Kızım geliyor gözümün önüne;
Adem de isterdi elbet anne sevgisini tatmayı
Yahut Havva da kuşlara malum etmeliydi ana hasretini diyorum

Bakire doğumlarına katılıyor körebe çocuklar
Bir onlar anlıyor İsa'nın çıkamayış zorluklarını içten
-nasıl ki onlar da çıkamıyorsa yokluk içerikli sokağın içinden-
Umudu katıyor serseriler yavan lokmalarına
Buyur ediyorlar sersefil sofralarına
-ben tokum deyişlerimde kastım acılar, anlatamıyorum-
Afiyet olsun tokum hayal kırıklıklarına, ?ben yokum'

Yangınlar yanıyor iki adım ötede
İtfaiyeler şehvet söndürmeye gelmiş
Alev alev kor/unmasızlık/lara damlıyor gözyaşım
Sönmüyor yakarışlar söndüremiyorum...

-evrim tersine dönse-
Bir mağara olsa Kaf Dağı'nın zirvesinde bizi bekleyen
Kalkıp gelse Peygamber hicret yinelesek umutla, mutluluğa
Bir kadeh kaldırsak ardından
Bir şaraptan sar/hoşlansa peygamber
İtiraf etse yıllanmış yalanları

Çoğul sokağın tekil yalnızlıklarına katılıyorum
Gözümden, ta sermaye göğüslerime değin akıyor yaşım
Kadınlığımın ayakları altında emekçi beynim

Tecavüzün kürtaj ardı edilmiş bebeklerine bakıyorum
Kendimi görüyorum,
Sonra karşımda kırık bir ayna;
Dönüyorum bebeklere, ölün diyorum
Nasıl ki annem aldırmadıysa o .ölü rahminden,
Onlar da aldırış etmiyor bana...

-.iç doğmayı İsa mı istedi diyorum-

Hiç huriye benzemedim
Hiç bakire olmadı ruhum

Kısa küfürlerimin uzun tercümesine bağışlıyorum
'gel git' lerimi...

15 Eylül 2011 34 şiiri var.
Yorumlar (37)
  • 13 yıl önce

    gerçekten güzel yüreğinize sağlık...👍

  • 13 yıl önce

    şiir yazmış kızcağız , dini bir kitap değil.. ben sadece kutluyorum.. kalemine sağlık, gamze ..

  • 13 yıl önce

    sevgili hocam bazı prangaları kırmamızı isterken dini duygulardanda sıyrılmamızı istiyor domateste allahın nimeti üzümde birini şaraba dünüştürdüğünde din bunu yasaklar siz bir şeye nerden bakıyorsunuz o önemli

    peygambere hicret yaptırıp kadeh kaldırıyorsunuz sonrada itraf etse diyorsunuz yıllanmış yalanları

    söz konusu olan şey inanmak yada inanmamak değil söz konusu olan şey insanların değerleri ve inançlarıdır benim inanmam senin inanmaman ölçüt değil bence

    genç yeteneklere yer vermek çok güzel bu konuda hocalarıma katılıyorum ama genç yeteneklere değerler çerçevesinde bir şeyler vermek daha önemlidir sanırsam ağaç yaş iken eğilir misalli bu yaşta yalnış eğmemek en mühim olanı dilek hanıma ve nurettin beye katılıyorum

    şaire başarılar diliyorum umarım kimselerin bazı değerlerini incitmeyecek çerçevede şiirlerini yazar sevgiyle saygıyla

  • 13 yıl önce

    Tanrı'nın Evi

    önce: ateşe suya güneşe toprağa kendi yaptıkları putlara taptılar

    tapınakların sunaklarında Tanrı adına kurban ettiler insanları

    kesmeyince bıçak İsmaili Tanrının emri deyip hayvanları katlettiler...

    sonra: putları yıktılar Sinagoklar Kiliseler Camiler yaptılar

    Tanrının Evi dediler içine Tanrıyı hapsettiler.

    Bilmediler ki, kutsal, dedikleri yeri kendileri inşaa ettiler..

    Hasan Buldu

  • 13 yıl önce

    Hz. İsa son yemeğinde şarap içmiştir. Bunu hepimiz biliyoruz. Artık 21. yüz yılda bir pranga gibi ayaklarımıza ve boynumuza vurulan din zincirini kırmalıyız diye düşünüyorum. Ekmek kırıntılarını yere düşürdüğümüz zaman günah da, bir domates yere düştüğünde neden günah değil? yoksa Allah'ın nimeti değil mi? Bir zenci çocuğu açlıktan ölürken iyi de, bir Filistinli çocuk kurşunl aölürken, neden tüm islam alemi ayağa kalkar anlamış değilim...

    Bana göre, " hayvanları sevmeyen, insanları da sevmez, insanları sevmeyen Tanrı'yı da sevmez." Taş duvarları yapan insan oğlu, yaptığı duvarları öpmektedir ki, bu da ALLAH'a şirk koşmaktadır. sevgili arkadaşlarım, biraz da dinimize öz eleştiri yapalım. Şairimiz bunu yapmıştır. Kendisini destekliyor ve bu cüretinden dolşayı da tebrik ediyorum. Aşağıya aldığım şiirim "Tanrı'nın Evi" Adlı şiirimle kendisine eşlik etmek istiyorum.