Çok Geç

Kırk yılın başında hal hatır sorulsa
ne yazar çocuk
sorulmasa ne hani bazen soruldu farz ediyorum
mutlak kopmuşluk ne sorar ki ne duyar
çoraklaşmış geçmişin serbest tutuklusu


çok geç
artık ne nazlı zaman ne de zamanın iyileştirici kokusu
yaşarken acı
şimdinin cehennem mahluklarıyla işbirlikçiliği
bak aklımın hayırlısı
yine sapıkça havayı sardı egzoz kokusu
bak inceldiğim yerden koptum
görüyor musunuz
turna izi
at izi
evet rüzgar güzel
sinek kuşlarından
sinek kuşu
en çılgın rüzgarlardan
ama doktor
nafile ibadetler
bi tahmin edebilseniz
gökyüzüne yuvalar yapmak nafile


sorma
zaman hiç alakasız ceset çiçeği gibi
pis kokusunu getirmeye başladığında oldu olan
tamda dişilik ruhuna paslı bıçaklar saplandığında
çocuksu ruhun nasılda gölgeler içine saklandığı isyanımda
'yani bunun şimdi nesi varmış' der gibi paslı gün
kaça kaç metre karelik odamın duvarlarını
imgeler süslüyor
hıncımı azat edecek oluyorum
duvar diplerine tacizden ölmüş bedenler diziliyor
bedenler apaçık
bir kitabın
yüzü
suyu
hürmeti
desen-desen
böyle mi istenmiştir
ha canlı
ha ölü
böyle mi
Allah'ım böyle mi ...


yok canım şimdi bir şey deme
yarınım belli
az lafın çokluğunda buluşacağız
tarihten hatta coğrafyadan nasip alanlarla
hece hece kırpıyorum sübyan sözlerini
tepeden tırnağa seviyorum manzarayı
bilemezsiniz hala Pia gibi
şaşırıp utandırmayın ayağı gövdeden
gövdeyi ruhtan ayırmayan umudumu
sığlaşan zamana ters düşse de
düşüm düş çocukluğa yakışır
çocuklar uçurtmayı nasıl seviyorsa
yedi telli bağlama abdala ne kadar göz bağsa
o kadar takıntılıyım uçurtmalara
kuyruklarına
biliyor musunuz
çocukluğuma benziyor balkon çiçeklerimin
hayallediğim yakut boğazlı kuşları
sevimlice terk edip gitmelerinden korkuyorum
tamam çok korkularımın sözü kıymeti yok
alevli feryadın
külün
sonrasının da
rüzgar da kar etmiyor dumanlı bulutlara
bak
bak fikrimin onarıcısı
deliriyorum
anlasana ne oldu hayatın ağırlığına
de ki
geçecek kahreden zaman dalgası
yaşamak sayıklamalarla ziyan olmakmış bildim
yine de çocukça kirpiklerimin nemi derin
hiç bir şey mi aşılayan feveran
biliyorum hata
davayı divana bırakmayan mavi çocukluğum
bildim bileli tamam çocukluk hep ayak ucunda
affediniz...

silemiyorum

24 Mart 2016 416 şiiri var.
Yorumlar (8)
  • 8 yıl önce

    Ne yazık, bazı şeyler için gerçekten çok geç. Öyle şeyler sunuyor ki insana yaşam, kesseler bir damla kanım akmıyor.

    Ah.. Bir öğrenebilsem hıncımı azat etmeyi diyorum. Fakat artık ona da çok geç...

    Kutluyorum şiiri ve sizi Aslı. Güzel bir iç sesti... Sevgimle...

  • 8 yıl önce

    Evet hüzünler bu kadar haz verir insana

    Bu kadar yaşanılanlar güzelliklerle bezenerek sunulur ruhlara

    Kutluyorum sizi, sırça kafeste ki narin yüreğinizi, usta kaleminizi Aslı hanım

  • 8 yıl önce

    hayatın içinden cımbızlanan şiirler bunlar...😙 acısıyla tatlısıyla

    güzeldi👑

    kutlarım👍👍👍👍👍👍

  • 8 yıl önce

    her dizesinden bir şiir okunan bir gönül uğraşı... geçecek sansak da kahreden zaman dalgasını boş yere kendimizi kandırmışlığımızla kalırız bir kenarda yedi telli bağlama can deyip ses veriyorsa çocuk yanımızın mavileridir kulağımızdaki ses kırpmamalı sübyan sözlerini kırmalı boynunu sübyancılığa meyletmişlerin boynunu tacize uğradıysa bir beden ne bir dine sığar o zulüm ne bir peygamber kabülümdür adına din denecekse bu sapkınlıkların aldırış etmeden at izine it izine ve hıncımızı azat etmeden hatta ve hatta hınç üstüne hınç ekleyerek haykırmalıyız en yüksek perden ve en yüksek sesimizle... insanız biz insan ve insanca yaşamak yakışır bizlere diye....

    insan olduğumuzu insanca hedeflerimizin olduğunu aşikar eden müstesna bir şiir.... her hecesi her harfi için bin teşekkür şair

  • 8 yıl önce

    Turgay bey üstadım, onurlandıran yorumunuza çok teşekkür ederim. Saygılar.