Çok Sevdik Onları
çok sevdik onları,
belkide tanrı sadece bunun için dünyaya getirmişti bizi..
sevdik işte,
çok sevdik onları,
gözümüzde büyüttük ağladıkça ama boşuna değildi..
kural buydu; ?seviyorsan hata yaparsın',
kabul ettik yine de, onay verdik,
imzaladık isimlerini kalbimize,dikiş tutmazdı artık,
sevdik işte ve sonra,
son damlasına geldi benim sabrım ve taştı,
aşık oldum,
diğer insanlar da bunu gördü ve imrendiler,
taklitten sakınmadılar..
özür dilerim yaşanmışlardan bir parça kırıntı kaldıysa eğer gönlünde,
üzülmüyorum desem yalan söylemiş olurum,
ve bu kez tabutumu mumdan yaparlar..
ve inan şimdi son derece mükemmel bir acıyla sevişiyorum..
üzgünüm,
senden çaldığım her gün için,
yaptığım aptalca şeylerle gülüşünün kıyılarında yüzdüğüm için,
seni boş yere mutlu ettiğim her an için,
son kez özür dilerim..
'bitti,seni boşluğun avuçlarına bırakıyorum' bile diyemedin,
seviyordun belki ama artık sevemiyorsun,
güven kırıldıktan sonra nefes alması güçleşiyor insanın bilirim,
soyut bir kavramı alçıya alabilmem imkansız,
yoksa devam edebilmeyi sende isterdin..
şimdi hayatında tanımadığın yeni bir kimlik belirirse,
ne kadar güzel olduğunu söylerse sakın unutma,
bunları en güzel ben dökerdim yüreğine..
seni seviyorum derse bunu asla kabullenme,
beni seven, bu şehrin alyuvarlarında alıyor yokluğumun kokusunu de,
beni aşırıdan biraz fazla seviyor de,
bende onu sevebilmeyi çok isterdim ama tarifi yok,
başaramıyorum artık de..
hayallerimizden bahset ona biraz,
gerçekleşeceğine inandığımız hayal kırıklıklarımızdan bahset,
o kırıkların kalbimize battığından bahset..
sonra kızımızdan bahset biraz,
doğmasına imkan vermediğimiz,
daha anne rahmine düşmeden kürtajladığımız kızımızdan..
varlığına inanıp bizi mutlu bir şekilde uykuya daldıran,
gecenin karanlığının ikiz kardeşi olan gözlerini anlat kızımızın..
bunların olması halinde meydana gelen mutluluğun,
dünya da deprem etkisi yaratabileceğini,
ve bu yüzden yok olduğumuzu anlat..
bu kalbimizin son kopuşu birbirinden,
tıpkı bir ekmeğin ikiye bölündüğü gibi son ayrılışımız,
ve artık telefondaki sesimizle sarılamayacak ruhlarımız birbirine..
oltanın sivri ucuyla balık avlayamayacağız örneğin,
oltanın sivri ucu şimdi dudaklarımda,
ne zaman dile getirsem adını,
ağzım kan,revan..
ve uçurtma uçuramayacağız gökyüzünün kollarında,
çünkü yokuz artık biz,
tüm varlığımızla yokuz..
hüznü göğsümün soluna astım şimdi,
sanırım tek çare ölmektir bu saatten sonra..
çünkü izin kalacak attığım her adımda,
evet belki sağlıklı düşünmüyorum bu kez çünkü,
soluma dayadım beyin hücrelerimi,
ölüyorum..
sen şimdi son darbeyi vuracaksın bana,vur..
babamın küçükken attığı yumruları aratırcasına bana,
sağlam vur.
-ki
öleceğim..