Çorabın Ne Renkti
Tenhanın kamburundan
Gelincik göçüne kayardı yıldızlar
Uçurum eşiğine eserdi gece
Görme engelli aynaların önünden
Elinde çömleği sulayan testisi
Sürtünmekten yanardı
Ağzında türkü feneri
Uykudaydı çiçekler
Eldivenleri yapamazdı işaret dili
Su testisi azimle uğraştı
Irmağa dökemedi içilmiş içini
Duymasını kopardı
Çağın dalından sus
Hep dildaş aradı
Siyah ve sıcak melodi
Sadece bir baykuş yapmıştı
Ay ışığının ölümü üzerine
Onunla ironi
Eskiden dünlerde katılırdı güne
Sensizlik taşardı gelecek güne
Ayakların ve ağzın hep dışarıda kalırdı
Sığmazdı sünen düşlerime
Sahi çorabın ne renkti delik miydi
Canımın içi
Üşür müydü parmak uçların
Ya lehçen
Aşınmamış kuş sesine benzeyen
Türkçe gibi güzel miydi