Çürüme VII - Alegorik Ekinoks Eşlemesi


turuncu vurguların tutsağı ise hayat

çiziklerin adı olmalı tecrübe...




kurallarla ölçülürken her idea

düşüncelerin dibinde yol bulamamak sabaha

pervasızlığımdan çıkan cazibe

yakıcı olmasaydı keşke

sen basit yalanları severdin

ben salt gerçekleri

realist bir şovmen besliyorum zannımda



her günah bir kefaret ister alfonso

dudaklarımdan çıkan sözler

canını yakar ve acıtır insan yanını

kobalt bir renkle kaynaşır zavallı hüznün

sallı soplu anlaşılmazlıklar

bu senin ekinoksun

eşlemen alegorik olmasa da

gölgeli bir gelin salıncağı bahçende

sallanmak erdem mi olmalı?..

işini bilen aklın sırasıdır sorduğum

ki cevapların yalın ayak çırçıplak

alçak bir harabiyetle savaşıyorsun

vakar sanırken varlığını

edepsizliğin sınırında geziyorsun

dün dökülenler bu güne sıçrar alfonso



haklıyım diye bağırsam basit gelir sözlerim

kemikli dolgun bir yakarı ne yazık ki akılsızların işi

bu yüzden naif bu yüzden zariftir adımlarım

ardım önüm sağım solum bir

zekamın önünde şapka hep çıkarırım

küçük çaplı değildir düşündüklerim

sen bu günü planlayamıyorsun

benim aklım on yıl sonra da alfonso




gölgemden atladığımdan beri

çürüyor göremediklerin ölçüsüzce...

disiplinsiz bir başlıkla dalıyorum

bu kategoriye aklın yine ermiyor

sözlerimde menfaat arıyorsun

beklentilerine ters bir açı yapıyor olsa da bu viraj

gideceğin yol buradan geçecek alfonso

geçen zaman anlatacak ne yazık ki gerçek olanla olmayanı

bir pırıltılı yaşam felsefesidir aklını zihninden ayıran

kimsesizliğin fesatasında ilkeli bir yalnızlığa sığınmıştın

dar geliyor şimdi dikensiz otlar diyarı

bir sözcüğün ilerisidir adımladığın

bütün beceriksizliğinle sıyırıyorsun arsız bir mahremiyeti

gölgelerin iştahını kabartan yeni yetme bir şovenist görüyorum ufukta

umursamadan fırlattığın darbelerin çarpıyor kıyılarıma

ki çoktan korumaya aldığım karasallığımın keyfi pek yerinde




sözcüklerimden de düştün alfonso

gözden düştüğün yetmezmiş gibi...




henüz duyulmamışken tanrının müjdesi

çıtkırıldım bir kandırmaca

senle sahte ilahların arasında

korktuğun ve sona erdiremediğin bir zaruret

aklın yetiyorsa çöz bilmeceyi

imtihanı besliyor ve kaybediyorsun dostum

her an her dakika aleyhine işliyorken zaman

yine kancık bir rövaşata senle zaman arasında

tutunsan düşmezdin bu dehlize

ki

en çok bu dokunuyor insana




kovalamak benim işim yakalanmak ise senin

bu sahnede güzel bir imajsın alfonso

dökülüyor seçenekler

ama şemsiyen hep kapalı



bunca şehvet varken ortada

ve bunca seks kokuyorken sabah

daha edepsiz düşler kurmalısın dostum

yersiz burada bu masum hamleler

yalanı ayırt ederken gülümsediğimi bilmelisin

çocuk olsaydım da kanmazdım alfonso



son defa terk etmiyor seni masumiyet

ilk aldatışında değil kendini



seçmediğin her olasılık

uzak bir hedef alfonso



bu mevsim bu solukla

çiçeklere aldanırken

dikenleri unutma dostum onları da hatırla



...





bodrum/21 mart 2021

maide yılmaz özgüç




21 Mart 2021 75 şiiri var.
Yorumlar