Çürümenin Kokusu

O günler, çocuksu ve buruk geç kalmışlarla

enginimde çivili yataklara yatırılıyor şu vakit.


Balkonumda duvarın çatlak derinlikleri arasından

düşen taş parçaları,ayağımın dibinde ufalana ufalana

yoluma köprü kurarken, bakışlarım Vangölü'ne dağılmış

yine seni çiziyordu, toz toprak kimin umrunda,

durmadan seni çiziyordu..


Görmüyordum, kör olmuştu ayak parmaklarım.

Ah bir görsem, o çatlaklar açtığın derin yaraların,

o toz parçacıkları görüşüme deprem etkisi yaratan

bu sancıların habercisiydi belki.. Kim bilir?


Ama yine de çiziyordum, çiziyordum..


ne aşklar yarattım,

ne evler diktim, bahçesinde kör çeşmeler, sardunyalar

içinde gülüşen mor bakışlar, sarhoş sevişmeler


Kutsal kitapların dahi çizemediği cennetin en masum hali gibiydi.

Evren hengameyle yıldızlarını bakışlarıma ateşliyordu,

bir imrenmeydi sanki bir kıskançlık.

Evreni karşıma alıyordum çıldırırcasına,

dünyayı değil,

evreni..


Ve bir gemi yanaştı bakışlarımın kıyısına bir gün,

yosun tutmuş zehir karası palamarını gözlerime mil çekti,

şeytan utandı, kurudu Vangölü.


eridi bakışlarım, kabuk attı

şifa gözlerindir dedim, bakmaların makber,

üstümde bir ağırlık, miğferinde  çürüdü gözlerim



O günler kim bilebilirdi bu dünyaya fazla

deliliklerin,

bir kağıt parçasında intihar edeceğini

kalemin ucunda çürümenin kokusuyla.


Yaram artık senindir.






20 Mayıs 2019 41 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (2)
  • 5 yıl önce

    Mükemmel bir final yazmışsınız şair elbette şiirin tümü de çokk güzel içten tebriklerimle