Dağınık

Gözlerinde kalıyorum senden her kaçış deneyişimde.
Zincir gibi kalbime dolanıyor çelişik edaların,
ne sana gelmeme iznin oluyor ne de çekip gitmeme.
Korkarım ki tek bir su damlası yetiyor sebebini bilmesem de
sönmez dediğimiz o ihtişamı büyük ateşi söndürmeye...
Günahlar alınıyor, günahlar işleniyordu yalın ayak;
bir adım sonrasını dahi umursamadan düşler kırılıyordu,
zihnime inkar etse bile yüreğim, hepsini sen yapıyorsun...
Ne zaman aklıma gelirsen, çok çetrefilli oluyor gidişin
ve tüm o hırpalanmalardan senin izin kalıyor ikimizin de yüzünde;
her soran sanki seni soruyordu bakışımın derinliğinde...
Zehrini kulaklarıma saldığında bilincim tutuşuyor,
şifasız bir hastalık oluyorsun kalbime gün geçtikçe..
Yanlış dudaklardan yanlış nefesler soluyorsun,
artık itiraz edemiyorum aşkını böyle kirletmene...
Direncimi kırıyorsun sende duran daimi hislerimle,
sana beslediğimi bildiğin o en okunaklı düşlerimle
bütün savunma sistemimi içten dağıtıyorsun.
Sen inceliğini ahmakça savurdukça gökyüzüne
benim üstüme yağmur damlaları düşüyor,
tufanlar basıyor yüreğimin sana ayırdığım tarafını..
Ama neden bilmiyorum, söndüremiyor hiçbir sel
senin gibi bir damlayla sönen yangının bende kalan kısmını...

12 Aralık 2010 154 şiiri var.
Yorumlar