Dağıt Yazgını
bırak ellerine doldurduğun taşları
salınsın yalnızlık, omzundan aşağı dağ boyu
rengârenk bir şal gibi dola mutlulukları, ruhuna
istediği yönden essin rüzgar!
bırak istemesin varlığını bir diğeri
suskunluğu emzirsin, yorgun şafak
çıldırsın içinde konuşan mezar, çağlarca
sen isteyince gülümsesin aynalar!
bırak ölmesin, kıyamet kopmadan
toprağın altında yaşayan hayat!
her şey varmış ve hiçbir şey yokmuş gibi tutun aşka
kırılsın, seni yüreğinden koparan faylar
bırak depremler sende bulsun kararı
ölüler yığılsın yüreğinin orta yerine
varsın yitenlerin bir mezarı olmasın
gecenin bir vakti, büyüsün çukurlar
bırak vakti gelmeden sökmesin (acıları) karanlık
ve iliklenmesin geceye, ansızın kör sabah
istediği gibi gelsin ruhuna tazelik
aydınlık bir sahnede, bayatlasın acılar
bırak sancılansın şiir, şaşırsın aşk
hayrette bıraksın seni, hayat denilen sanat
yitip gitsin, hiç alışamadığın başlangıç
anlamlı bir sona bağlansın yüreğinde umutlar
bırak şimdi ellerindeki ağırlıkları
aksın yokluğuna sıkılmış gözyaşları sellerce
suda doğsun, kadere tutuklu yaşamak
erisin içinde kalın parmaklıklar
sana ait bir yaz(g)ın olmadı hiç
alnına b/astın köprülerin âsice
mavi sulardan geçirdiğin bedenini
gemisiz yaktın her fırtınada, senin olmayan yazgıları
küskünlüğü giydirdiğin hüzünlü şarkıların oldu sadece
teşekkürü bir borç bildi, fazladan aldığın hayatlar
bırak şimdi bütün c/anları
yavaşça topla alnına dağıttığın yalnızlıkları
sevinsin içinde çocuklar
Harika bir çalışmaya imza atmış yine kaleminiz.. Gönülden kutluyorum.. sevgiler,👍
bırak şimdi bütün c/anları yavaşça topla alnına dağıttığın yalnızlıkları sevinsin içinde çocuklar
hep aynı haykırışlardır söylenen,
sevgiyle kalın...