Dalgın
Hiç görmediğim şeyi merak ettim
Elimi uzattım
Kırmızı bir gül gibi güzel ve sakindi ölüm
Unutulmuş bir çocuktum annemi nerede bıraktım
Karanlıkta her şey çözülür gidermiş
Ah bir çözebilsem kendimi bu uzun yorucu hayattan
Rüzgar alıp götürdü beni uzaktaki anılara
Ve deniz
Sevdiğim kızların gülüşleri gibi güzel
Bir anlam bulamadım yalnızlığıma
Öldüğümü bilemedim
Çok uzakta bir yerdeydim
Ölünce ne yapsam sana aşık olurdum
Hiç görmediğim şeyi özledim
Ah yalnızlığım
Paslı bir somun gibi sökülmeyen
Acı ve hüzün kardeşlerim
Dolaşıyordum gül renginde bir ikindinin, omzunda çocuk sesleri yığın
Kuşlar var beyaz
Kırılmış ne varsa ikindinin
Yürüyordum
Arkamda bıraktığım şeylerin yükünü bilen olmasa da
Kucaklıyorum
Beni derin düşüncelere iten o geceyi dalgın
Şükürler olsun
Kuru üzümü seven babam gibiyim hala
Özüne sadık kalmalı insan kendisine aktarılan değerli şeylerde final müthişti Ömer şair bu arada imla da öyle :)
Rap tadında bir yazı olmuş, kelimeler reesen birbirinden apayrı çarpışma içindeler... Kutlarım Ömer!
Sağlıcakla...