Dalkavuklar
insanı çileden çıkarır,yalakalar,
oynatırlar onlara sahipleri, kuklaları,
çıkarmazlar ağızdan ıslanmış baklaları,
süpürge misali, yerde gezer sakalları.
avuşturur ellerini,zorla süzer gözlerini,
hep inceltir sözlerini,eyer,büker dillerini,
dik duruşu hiç olmamış,büker yine bellerini,
döker yüzün suyunu,kavuşmaz hiç buseleri,
ömrü böyle geçmiş,ağaların,ayağında,
ayağı nasır bağlamış,onun,bunun konağında,
son nefesini verecek, otobüs durağında,
fısıltıları merak eder,ağzı onun,bunun,kulağında.
işte en tehlikeli durum,bu olsa meğer,
insanların ardında dedikodu yapanların,
hakkı olan,hakka kavuşmaz,belki bunların yüzünden,
bende buna şaşarım, neden rağbet görürler,
sevda çekenleri bile, ayırmaya, kalkarlar,
bilmiyorum bunlar acaba kimden korkarlar,
birçok kişinin başını,saçsuz yere yakarlar,
ızdırap duyanın ardından, çekinmeden bakarlar.
Allah verir, elbet birgün,aynı şeyi başlarına,
herne doğradıysan eğer, o da çıkar aşına,
gelmeyince kişinin böyle şeyler başına,
anlayamaz,hiç kimse,dalkavuğun gülüşünden.