damlıyorsun
eteğine kenetlenmiş ellerin var gözümüzün önünde,
bir diğerinde tam göğsünden gömleğine...
kızarmış yatağına mutabık avuçlarından sızıyor damlalar...
ve masum, şaşkın, ürkek bakışlarından...
tam boynundan
ve çocukluğundan...
kurumuş dudaklarından,
uyuşmuş bacaklarından,
sevdanın masalına yazamadığın o adamın
ve seni doğuranın kursağından...
isyana dahi uzak
nefesin yankılanıyor evinin sokaklarından...
bir sel gibi büyüyorsun
akıyorsun her bir noktamızdan
ve
gözlerimizde buluşup damlıyor
damlıyorsun...
~ayça~
22 Aralık 2017