Dar Sokakların Kaçak Delikanlısı
Sessizce adımlardı sahipsiz şehrin , kekeme sokaklarını
Sessizliğin en kimsesiz tarafındaydı
Saatleri böler yalnızlığına çarpardı
Ne zaman sokak başında dursa
En çok kendi gölgeleri tarafından tutulurdu
Bazen kimsesiz sokakların keşfedilmemiş yanıydı
En çok kendisine kızardı
Omuzlarında taşırdı gözyaşlarını
En çok o severdi kimsesiz yalnızlıkları
Gözlerinde uzun bir hayat , neresinden tutarsan tut
Gök kuşağını kaybetmiş çocuklar yatar
Soğuk bir odanın kurak mevsiminden kalmaydı
Kalbine batardı ufacık sesler
Ağıtlar yakardı kendisinden sonra düşen cemrelere
Ne zaman karanfilin koynuna uzansa
Gözlerinde uzun bir yokluk
Ellerinin arasında kanayan o el değmemiş sevgili
Kırılgan bir yüreğin notasını kaybetmiş tarafıydı
En çok sevdiği o şarkının , dilinde patlayan sessizliğiydi
Hastaydı en çok o hastaydı
yüreğinde ağır bir yara , sahiplendiği o kadar çok anısı vardı
Duvarlardan yansıyan coğrafyasını kaybetmiş savaş yetimi bakışları
Durduğu acil çıkış kapısında bir adım dahi atamaması
Ne zordu
Ne zaman vazgeçmiştin benim en güzel tarafım
Kan kaybından ölen o umudum
Sen ne zaman gözlerinde titrek bir serçe besledin
Ne oldu sana şimdi yitirdiğin o güzel sözlerin
Bazen sadece susmayı beceremedin
Sen kaleminde en güzel heceyi
Hangi amansız sevdanın koynunda yitirdin
Gidiyorsun
Yokluğunda küf kokusu , çatlak bir dudak arası son cümlenin kurbanı
Dar sokakların kaçak delikanlısı
Kalemin elinde tarihe sen yazılan o gözyaşları
Şimdi sen gidiyorsun anlamını yitirmiş bir gözyaşı
Dudaklarımda son şarkının nakaratları
Şimdi sen yazıyorsun yine ...
Ben yitiyorum sessizce