Değişim Rüzgarları
Yalnızlığımdır beni her akşam yürüyüşe çıkartan
attığım her adımda, içimden bir parça kopartıpta düşüren
dile yaklaşan sözlerdir, kabile oluşturan
çaresizliğin lisanıdır, damarlarımda akan
bir tek seni düşürmedim yüreğimden
hayata yenildim....
duygularım damla damla düşen sorguların son durağında
ne gözüm görsün, ne kulağım duysun seslerini
damarlarımda akan sıvı ateşi kızdırdı
bilmem ki, dilin gelmişini geçmişini nereye göndersem...
bir torbaya doldurduğum taşlar üstüne yazdım
karıştırdım birbirine, keşke'leri belki'leri
taşlar oynaştıkça, ses çıkardı
kulak zarımı infaza sürükledi
gelen her düşünceye, bir taş aldım fırlattım
düşünce ölmedi, keşke ya da belki
gitti geri gelmedi...
sabaha kadar çarpsam kalemi kağıda, öfkesi ateş yakar
gölgelerin elamanları arttıkça, göbekleri çatlar
dünya yalan, ruhumun derinliğinde yatan tek bir gerçek var
tek bir izcim var ardımda, zamanı geldiğinde önüme geçecek olan
adı azrail....
toprak nasır tutmuş, gökyüzü piskopat
sınır tanımaz dünyanın ihtirasları
ufukta görünen her ne varsa, bataklık sineği gibi kaçar
mevsim tanımaz, şeytanın içindeki kuraklık
bencilliktir tek erzağı, sırt çantasında...
üç kuruşluk dünya
gözlerinde bir'den üç'e sınıflara ayırmış...
kurumuş yatağı çamurlu nehir
her türlü sinek üstünde, sevinçten çığlık atar
başımı kaldırıp semaya baksam, yıldızların saadeti ateş yakar
özgürlüğe giydirdiğim kıyafet, yazgısını karaya bağlar...
rüzgar aynı rüzgar, güvenle savurduğunu düşünür
dalları terk eden yapraklar, ahını bırakır
ses tonlarının rengi pembe,
dönüp baksam çehrelerine, çocuklar
çocuk olmak istesem, dal beni kaldırmaz...
her çatı altında, acı tatlı hikayeler
bacalardan bağırarak, sis ve dumanlı tüter
geceye devrilmiş kirpiklerimin kavgası
her teli bir diğerine nasihatlar çizer...
yorgunum...
kırılganlık adımlarımdır, toprakta kalan
ne düştü payıma,
kendimden kaçışlarımdan başka
yalvarış yakarışları giydirsem dilime
düşüncelerin çıkmaz sokakları
yıkmaz duvarlarını...
ben karanlığı severim, kendimi içinde gizlemeyi
her düşünce bir yüz şekli çizer, ardımda bıraktığım anılara
bir ateş türküsü, zamansız devrilir kulak çukuruma
ağıt yaktıkça gecelerde, soğuk terler attırır, yüreğimdeki kuş'a
yaşamın kara yüzü gözlerimden geçer
sitemleri yarıştırsam bir rüzgara karşı
suretime çarpar, bin değişim rüzgarları...
05/05/2011
yine uzun soluklu hoş bir eser..sıkılmadan okudum.
tebrık edıyorum şaire..
😙😙👍ben karanlığı severim, kendimi içinde gizlemeyi
👍👍👍 emeğine,yüreğine sağlık,,,,👑👑👑👑