Değişmeyen Durgun Su Bulanır
İtirafım, affına mazhar kıl
Bir gökyüzü, nasıl olur da yere sığar?
Gönül gözümün bağı nazargâhındır...
Emrinde kalbim asla yalan söylemedi
Esir oldu sırdaşça
Ten kafesime korku ve ümitle doldu
Sabaha çıkarken gurur duydu,
Geceleriyse tekrar tekrar endişeyle sersemledi
Nasıl olduğunu sorma
Ümit mumum rehberlik beklemeye kalktı
Aydın güneş, ortada parlayıp dururken
Mumdan bir ışık istemek ne garip!
Gece gündüz çektiğim tesbihim,
Merhamet ve şefkat gösterip öfkelenmeyesin!
Misafir dudaktan güzel sözler döküldü, şükretti!
Belli ki susuz damağım için bir yudum su gibisin
Ayrılık zamanının açlığını unutturursun
Cesareti diliyle yol buldurursun
Ellerim ve ayaklarım buna olabildiğince şahitlik etti
Affınla pek çok kusuru gizledi
Ne güzeldir yine de
Dert ve gece uykusuzluğu
Yetiş...
Yüzünün mumuna pervane, gözlerimin sürmesi
Bu nedir?
Sanki ırmaktandır bu coşkunluk
Aklın yolumu kesti,
İdrak ile sarhoş oldu
Fatiha okuyup lahavle çektiysem de
Sendeki bu ışıktan yakılmış kandilim
Parıltısında evvelkileri hatırlamam
Buna dair bir hikâye söylerim
Can kulağını tut!
'Eğer elimden gidersen bu âlemi göremeden
Biliyorum ki bu can, bende kalmaz.'
Bu sözün gerisi,
Dilsiz olarak canı diri olan kimse anlar.
Sevin öyleyse sadece sesler işitmekteyim
Nergis gibi gözlerimi kapatmışsın
Gökyüzünde konaklamaktayım
Sohbetdaşım, yol arkadaşım...
Ay parçan isem, olgun bir dolunay olayım!
Ama eğer sen...
Ay yüzlü ışığım, veli nimetimsen
Söz söyleme kabiliyetim deve gibi çöküp uyusun!
Artık bende söylemiyorum, ağzımı yumdum
Gönlümüm ve düşüncemin olduğu yerdesin,
Dertli zamanlarımda ümit bağladığım yerdesin
Kısmetim böyleymiş derim
Tecrübeyi yazarken kalemim
Yüz elli yedinci şiirimde durmuştum
Ah! Sana misafirim denmeden
Burada kalsam
Gönlüme bu macera düştü
Nurlandırılması mümkün mü?
Zaten ömrümün çoğu geçip gitti
-ŞİİRİMİ GÜNÜN İNCİLERİNE LAYIK GÖREN DEĞERLİ SEÇKİ KULUNA SONSUZ TEŞEKKÜRLER-
Nergis gibi gözlerimi kapatmışsın Gökyüzünde konaklamaktayım
biçim ve içerik güzel,
kutlarım
sevgiyle kalın...