Değmezler' e
Hep değmezlere değdirmişiz mürekkebi.
Değmezlere buruşturulmuş kağıtlar,
Değmezleri silememiş ve silgiler.
Mürekkep silgisi hala üretilememiş
Yazık...
Kanıp almışız.
Ama yıpratmış çoğu kez silinen yeri.
Hep izi kalmış sonunda,
Daha da beter olmuş.
Silmeye çalıştıkça...
Hep değmezlere,
Bütün çabalar.
Değerler görülememiş.
Kalmışlar karanlık kapılar ardında,
Değmezler sel olup akmış götürmüş.
Yazık... ne varsa!
Kalmamış değerlere hiçbir şey.
Değmezlere yürümüş saatler,
Akreple yelkovan onların esiri!
Değerler yan yatırılmış kum saatlerinde.
Sessiz sedasız,
Sadakatin tabloları.
Değmezler ise hep baş tacı.
Yazık... gün gelmiş düşmüş maskeleri!
Ardında yalan, dolan, talan...
Düşmüş kalem elden.
Çıkmaz mürekkepler dağılmış ömrüne
Sil silebilirsen!
Çıkmaz. Bil ki çıkamaz.
At kendini denize, dal en derine,
Kaç değmezlerinden.
Deniz değmezlerden kaçanlarla dolu, yazık...
Kalemler hep değmezler için değmiş mürekkebe.
Kağıtlar onlar için buruşturulmuş.
Değmezler denizi dopdolu iken,
Değerler sahilde unutulmuş...
Gözler artık yorgun olmuş,
Kulaklar duymaz.
?Bir teselli ver? dökülür olmuş dudaklardan.
En yenilikçisi bile şairin,
?Beni böyle sev? i haykırmış Orhan babası ile.
Onunda bağlamasının telleri,
Bir değmeze değmiş hep.
Meğer ruhları yakınlaştıran
Bu değmezler imiş.
Değer kalan elinde yalnızca
Bu 3-5 satırdır inan
Yoksa değmez ulan!
Vallahi de değmez,
Billahi de değmez... İnan.
değmezlere iyi değmiş şiirin.. orhan abimide katmışsın ya hani damar bir şiir olmuş şiirin "ulan" ları ile vede tebrikler..
şu ulanı kullanma artık...okumaya değmicek yoksa... : ))) hadi birazda aşktan bahset...bana mutlluluğun şiirini yaz...