Dekadans

Vücudu kaplayan damarlarımın, 

yolları şose. 

Şose yolun kuytu ara sokakları, 

duvarda ruj ve tırnak izleri. 

Bu yol üzerinde, 

düşünüyorum bu gece, 

benimle sürekli yaşadığını iddia ettiğin, 

tefrikaları.

İddiaların

ihanetini masum gösteren,

bir varoşun entrikaları. 

Ne alçakcadır, 

yanındaki ile her türlü musibeti kabullenip, 

ben de kusursuzluğu arayışın. 

Kapasitesi fazla olandan, 

kendisinin bile veremeyeceğini bekleyen, 

insanoğlu iğrençliği, 

bir gölge gibi 

öğlen güneşin de, 

senin dalından yeryüzüne düştü.

Yeryüzündeki tüm güzellikler, başarılar, zevkler. 

Bir özelliği olmayan, 

vizyonsuz kalplerin birer köpeği. 

Vizyon yoksulu, 

bayağı bir bedenden, 

fazlasını kaldıramaz düzen. 

Düşünülmesi olağan şeylerin hepsi, 

aptala hayran. 

Anadan üryan sokağa çıkıp, 

saf salak olduğunu bağırmakmış, 

yaşamın ritüeli. 

Hor görenlerin safsatalarına, 

arsız bir tebessüm ile karşılık vermeli. 

-Daha aşağalık olmak, 

daha fazla mutluluk şansıdır belki.-

Belki o zaman beklentiler düşer, 

saçlar omuz çukuruna, 

kıvrılıp düşer.

Sonra sözlükten 'siz' düşer,

onun yerine 'biz' düşeriz. 

Eni sonu aşklar da

yalama olup, 

tüm dillere düşer.