Deli Başlıksız Deli

Tanrı tanımaz bir elin dokunmasıyla tetiğe, başlar ayrılık.
Hislerin kargaşasından yararlanma vakti gelmiştir
Karambol zamanıdır ki, ne özrü vardır ne kabahati
Ha! ha! ha! ?'Kimse vurmayacaktıya gidecekti''
Avucunun arasındaki yüreği sıkar bir kendini bilmez
Olmayan hava boşluğunda olmayacak bir kelime uzar gider
Bir dilin yüz ölçümü kadar küçülür yeryüzü
Bir namussuzun hınç dolu bakışları kadar büyür
Ateşşşş!!
Desibel rekorları kırılır, kulak kafeslerindeki fareler ölür
Yaşayamayacaklarını anlamışlar o zavallılarda, bu bok çukurunda
Fareli köyün bombacısı, ?inancın olsun gelmediler ardından intihar etti onlar'desende boşuna
Kırılmış kalemler vazgeçer diğer yarılarını aramaktan, susar meydanlar
İNSANLIK susar
Gazap bu ya,
Korku imparatorluğunun imparatoru işkenceci
Bu yaratık ta, halkın adamı değil mi?
Bu kanda kırmızı
O da yok olmayacak gibi günün birinde...
?Yapacak bir şey yok' sesleri çınlıyor, ötüşen börtü böceklerin yerine
Yeni yüzyıl icadı bu cümle ve her ne kerametse cuk oturuyor kim nerede veya ne zaman söylerse
Şaşkınlığım şaşkınlığıma şaşa kalıyor
Uzaydan mı geldim uzaya mı gidiyorum derken
Başlıyor,
Başlıyor damarlarda dolaşmaya nereye varacağını bilmeden, yalnızlık.
Yırtarak azrailin fikrini fırlıyor kurşun, karanlığından
Bildiri yayınlanıyor ardından
Gün yüzüne hasret değil artık ölüm.

!!!!!Güneş için batma vaktidir artık
Parçalanmış namludan utanç kokuları yükselir
Bu kısmı, kalır dünyada
Daha fazla sözünü etmeye gerek yok
Zaten dünya kadar çirkindir.!!!!!

Tanrı tanımaz bir elin dokunmasıyla tetiğe, başlar ayrılık.
Ve başlar damarlarda dolaşmaya nereye varacağını bilmeden, yalnızlık.
Dolanır dolanır beni alır
Ağaç vurulur ben ölürüm
İnanç vurulur ben ölürüm
Genç vurulur ben ölürüm
Aşk vurulur ben ölürüm
O vurdukça vicdanım ölür
Vicdanım öldükçe hıncım büyür.

Bırakırım sık sık tuzla buz olmuş bu ruhu rüzgâra
Her ölüm anında bir ayrılık daha
Bir yalnızlık daha
Kendimi aramak için değil, bu kayboluşlar
Şimdiye kadar oturduğum tüm koltuklara baktım yoktum, okuduğum kitaplar duruyordu oysa
Hiçbir yatakta bulamadım kokumu,o zaman kabuslarım ne oldu
Aşk damlayan dudaklarını öpmemişim ben aslında, ama tadı hala damağımda
Ya sorumlusu değildim yaptıklarımın yada sorumlusuydum her yapılanın.
Şizofrenik bir, kişi kişi birey birey bölünmüşlük seziyorum bu içsel dünyamda
Hatırlıyorum koca sınıf dolusu çocuktum ben ilkokulda
Her an bir korku içindeyim, ne zaman bir çocuk ölse dünyanın her hangi bir köşesinde
İlkokul arkadaşlarımla beraber bende, tekrar tekrar ölüyoruz içimde
Bu kayboluşlar kaçış değil
Asla!
Kafamda tek bir soru var; nereye aittim ben aslında???

02 Nisan 2011 352 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar