Deli Gönül
Garipsin gönlüm benim sözümü dinlemezsin,
Yaşamda gidişatın buysa asla gülemezsin,
Geçeyim desen de kendi kendini geçemesin,
Yaşamları yıkıp viraneye çevirme deli gönül.
Sanki bir bilmece gibisin çözülmek mi istersin,
Çağlayan olup ta hepsini hızlı geçmek istersin,
Bir ipek çilesi olup seçilsin bana gelsin dersin,
Ne olursa olsun kendin ektiğini biçersin gönül
Sevdaların uğruna ince rüzgârda savrulursun,
Saraylar yaşar yeri gelince baş tacı olursun,
Kış günlerinde yaz sıcaklarını arar durursun,
Herkes aleminde kendi kendini avutursun gönül..
Şirince görünüp olursun dünyaların en tatlısı,
Yaşam arızalıysan o an olursun ağlama tahtası,
Görmezsin hiçbir şey olursun dünya karanlısı,
Unutuyorsun fanisin sende yok olacaksın gönül..
Rüyaya dalarsın hayal ülkesinin sultanı sanırsın,
İnci taneleri dolu koy gibisin, koylarında kalırsın,
Yaşamın girdabına girip boşluğa kendini atarsın,
Uslan artık umduğun dünya dar olur deli gönül..
Bazen güzel güller gibi açılır, bazen ise solarsın,
Kâh kaya sert olursun bazen yumuşak topraksın,
Bazen açan tomurcuk, bazen kuruyan yapraksın,
Elle tutulmayan gözle görülmeyen serapsın gönül..
Üç günlük yalan olan fani dünyada hayat yaşarsın,
Umut besleme sen kimse değilsin boşu boşunasın,
Gel denmese de bir ışık görsen hemen ona koşarsın,
Uslan artık beni yakma, kimseyi kırma deli gönül..
Gönüller bir demir kapıdır ki; açıp ta giremezsin!
Yaşam sonsuzluk kadar uzak, bakıp ta göremezsin;
Öyle bir denklemsin formülerleler hiç çözülmezsin,
Kendi içinde sırlarla saklı kendini yaşasın gönül..
Düşünde kalıp hayale daldırırsın sözüm bu sana,
Ömür gelip geçiyor etrafına bakıp biraz anla sana
Kendini toparlayıp gurur ve kibirden uzaklaşsana,
Gafletten uyan artık kendini toparla deli gönül..