Delikanlı
Hangi ananın gözünden akan yaş geri getirebilir ki evladını
Hangi yağmur damlaları söndürebilir köz köz olmuş ana yüreğini
Evlat acısına nasıl dayanır ciğerleri parça parça göz pınarları nehir
Suçlu sayılır doğurganlığıyla o elleri öpelisi cennet varileri
Sen nasıl gülebilirisn ki kardeşin kanlı gömlekleriyle kollarında
Yanar yanar durur yüreğin en kızgın ateşlerde erkek gibi ağlarsın!.
Nasihatlar, kalıplaşmış sözcükler saniyelik yüreğinin yarasını alır
Pıhtılaştıkça pıhtılaşır yüreğindeki acı, kangren olur yüreğini kesip atamazsın
Oğlum diye haykırır o koca çınar, yıkılmaz ama içinde acı ince ince köz olur
İçinden başlar yangın kimse görmez, yıllar eskidemez seni ama ; içinde tutuşur eteş
Efelik cümleler söylemek gelir içinden kandırırsın kendini ama; sönmez o ateş
Efeliğe beyliğe gerek yok alevlendikçe o ateş evladının yanına sende uzanır yatarsın
Yazık olur gençliğe delikanlı günahlar ülkesinde yitirir gelirsin geleceğini
Amaçsızca yaşayan insanların önlerinde yem olursun
İmanını çalarlar senden, onların oyunlarıyla günahkar olursun
Adını yazarlar birkaç satır on iki punta satırlarla caf caflı renkli kağıtlara
Sana kalmaz bu dünya inanma ailene gelecek nesline de kalmaz
Kahraman gibi anmazlar ardından adını bu dünya çepreşik
Sen ne için öldüğünü bilmeden, ailene senin naaşın gelmeden;
Haykırır şeytani araçlar ama saatlik kahramanlıktan öteye geçemezsin
Savaşma demiyorum sana delikanlı savaş savaş elbet
Delikli boruları eline alarak can almak değildir sadece savaş
Kirlenmiş nasır tutmuş kalplere karşı sevgi aşılamak için savaş
Barış getirmek için dünyaya barışa can vermek için iman ederek savaş.