Deliler Ve Ölüler
Saklama şizofren gecelere
Beni,
O yıldızın göz kırpışından tanırlar
Uykular sendeleyerek düşer mütemadiyen
Bakışlarım sarhoşluğu kadar yalpalar
Gözlerimi gözlerinle tut/ma !
Madem ki öleceğiz ay ışığında
Beni,
Bir intihar şehrinin en izbe sokağında unut/ma !
Her delinin bir sevda hikayesi vardır
Her ölünün yaşama dair çelişkisi
Suskun adımlarıma masallar anlatamam artık
Tebessüme mecalim yok
Bir ihanet darbesiyle yıkılan şu çürümüş gövdemi
Kaldıracak halim yok
Kurşun sektirdiğim kaldırımlara
Yığılır ağır bir barut kokusu
Sadakat denilen ütopya tamda alnından vurulur
Sevdanın dilinde zehir zemberek küfürler
Zaman susma vaktidir
İnadına bütün saatler intihar uyanışına kurulur
Güneş bir yosmanın kucağından uzatır başını
Kapkara suratlı bulutlar
Kanayan yüreğime gül işlemeli mendiller basarken
Ya ben ağlarım
Ya yağmur örter üstümü
Şimdi ben,
Yani ben,
Bir avuç toprağa sürgün yanımla
Namuslu dağlar gibi özgür
Ve,
Gecenin gözleri kadar karanlığım
Unuttum hasret kalmayı
Artık düşlerime bir tek güvercin bile uğramaz
Oysa,
Beni,
En çok deliler
Ve bir de ölüler severdi...