Demli Bir Akşam Üstü Aşk
Demli bir akşamüstü şimdi
Kristal bardaklardan süzülüyor gün/eş
Kiralık el/vedalar dolduruluyor alelacele yüreklere
Ve tenha köşelerde görülüyor
(Gelmiş/geçmiş) Yükte hafif pahada ağır hesaplar
Oysa geçmiyor gündelik zamanlar.
Kan ter içinde, sabaha dek sevişmeler...
Olmuyor!
Saklı bahçelerde kuruluyor her gece isyanlar
Tabaklar dolusu hüzün sunuluyor
Acılarla yıkanmış gözler boşaltılıyor
Kan çekiliyor damar damar
?Aşk' kendine böyle vücut buluyor...
Sonra;
Cinayet saatlerinin dibi vuruluyor
Ve yudum yudum ayrılık içiliyor,
Bu yetim, bu cinnet halinden çıkansa bulunmuyor!
Sarhoş naralarda eziliyor
Yarım yamalak gev eleniyor
Ad/sız okunmuyor!
Sakiler, hasret doldurup boşalan vuslatı topluyor,
?Aşk' meyhanelerin koyu gölgesinde böyle takas ediliyor
...Şimdi
Kayıp dehlizlerin derinliklerine ekleniyor gün/eş
Oksijen pompalanıyor vurgundan yeni çıkmış yüreklere
Ve hiçbir hayat/öpücüğü yetmiyor..
(Yaşanan/yaşanmış ) Her ne varsa silinip renksizleşiyor
Oysa umut şuracıkta yakamozlarla gülümsüyor
Dekolteli bir davet karlık giyinmiş süzünüyor
Şuh kahkahalarla girdaplarına çekiliyor
Aylak vakitlerde gömülüyor
Ayaküstü gelişi güzel tümceler
Koyun koyuna pembe/beyaz..yalanlar
Seher vakti alabora edilmiş yarı ağrılı çokça sızılı haykırışlar
Zifiri karanlıkta kalmış beklenen yarınlar
?Aşk' fütursuzca, şuursuzca yan yana (ölümle) nöbet tutuyor
Bitmek nedir hiç bilmiyor...
Kayıp dehlizlerin derinliklerine ekleniyor gün/eş Oksijen pompalanıyor vurgundan yeni çıkmış yüreklere Ve hiçbir hayat/öpücüğü yetmiyor..
Belki her anı, her zamanı, ayrı yaşamak gerek ne dersin şairem... mutlulukları, kederlerden ayrı belki..