Deprem

Gözlerindeki güzellik
sevincinden fışkırıyordu
Yazmak
dünkü depremi unutturup
kulağına beriki günleri fısıldıyordu.
Hele yazdıklarını okumak son haliyle;
yeni bir ilaç keşfetmiş gibi,
ölüme çare bulmuş gibi...


Un eler gibi vermek eleğe, yazdıklarını
zordu başta
o da anladı
aşçının ekmeğindeki sır, buydu.


Olmadık gamzeler türüyordu yanağından
dün kan çanağı dudakları
evvelsi günün şarkısını söyler gibiydi

Dışarıdaki yağmur sesi
bestelerine ahenk veriyordu
Şimşekler korkutmuyordu bu sefer
duvarlarına değen havai fişeklerdi

Bahçede her gece illaki öten horoz
Masalarda tüketilmişse de
ayak sesleri kalmıştı, yine vakitsiz ötüyordu
tepiniyor gibiydi

Boyun ağrıları
her ne kadar betonla birleşse de
gözleriydi;
içinden, sessizce
Ama içli, ama gürültülüce
parça etkisi yaratıp, gökyüzünü kurşunluyordu


Kâğıt bulamadığı bir gecede kalemi
tenine birşeyler çiziyor gibiydi
kahkahalar türeyip tüylerinden
kokuyordu saçlarında topraklı elektirikler


Karanlık hatırlattı kendini
yorgun olan bedeniydi, uzanmadan uykuyu isteyen
Hiç susmamış sirenleri
duyar gibi oldu
İşittiği,
başka bir sesti.
O, hâlâ birşeyler karalayan gözleriyle
öylece bakıyordu beton yığınları arasından
İlk defa kendine kulak veren sabaha

18 Ekim 2010 15 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 14 yıl önce

    geceye hüzün düsmüs böyle felaketlerin bir daha yasanmamasi dilegiyle siirinizi kutluyorum...👍👍👍