Dereler

Dağ oyuntuları bağrı yanık kardeş sanki

kan yüreğinden bakar denize

sever uçsuz bucaksız maviliğini

hep merak eder acaba nerede bittiğini

özenir durur uçsuz bucaksızlığa

Biraz dağ serinliği kokusu tadı sunmak ister

yanından yöresinden

çam sakızı çoban armağanı

misali

Onlar kendi halinde dereler

semadan damla damla inecek

suları sıcacık kucağıyla bekler

sarar küçük küçük havuzlar

durular demler

Boz ayıya kurda kuşa ikram eder

dereler

Her varlık ödevini pek güzelce yapar

İnsansa! sadece kendi çarkına tapar

yurttaşa kaymak gibi asfalt yol ne güzel yakışır

dağda sular mı ? nasıl olsa bir yol bulur akışır!

Şu dereler var ya elleri boş içleri boştur

Keselim boğazını, hizmet daha bir hoştur

Zavallı ölü canlar ah ah! nereden bilecek

gördüğü her bir ayla canına kan kusturacak

Kabını taşıran suları kim nasıl durduracak

Bilir miydi canını cananını çamura kattığını

Saatli bombayı dakika dakika azalttığını

Sadece parmak değil bin canla başla eğildi

Ne yazık ki güvenilen dağlar ehil değildi

Semaya suyu azar azar bırak diye söylemeliydi

ceplerimiz küçücüktü zaten birde boğazımız kesildi

sorulmaz mı hiç kim neden niye kesti denilmez mi?

Herkes bilir baruta ateş değerse patlar

Yorulursa dereler insanı seline katar

Dokuza çıktı ölen ciğer yakar kayıplar

Yine analar bacılar yanar oy! Giresun Giresun

Can gitmiş ev bark gitmiş şimdi nere gidesun

26/08/2020 yağmur…