Derin İzler
Kocaman bir avuçtan yeller eserdi şuursuzca
Kasıp kavuracak lanet bir fırtınanın habercisi olurdu
Arkasından bir sis çökerdi rutubet kokularıyla
Göğüs kafesinde sıkışıp kalırdı can soluksuz
Felaketi hisseder kaçışırdı sağa sola en uzaklarıma
Yaşama arzum,çocuksu heveslerim,heyecanlarım
Başlardı ardı ardına şimşek gürültüsü o kulak çınlatan
Pembecik güllerimi harlayıp kızıla dönüştürürdü
Gözlerim korkudan fal taşı açılır sayamazdı yıldızları
Harlanmış güllerime damlalar bırakırdı çağlayanından
Akşamları iştahına küskün gönül aç yatardı matemlerine
Uzayıp giderdi gecenin dipsiz ve uykusuz karanlığı
Sabahın mahmurluğu yorgun omuzlarımı çökertirken
Moralsiz, dermansız adımlarımla başlardım yine hayata
Umut toplardım küçücük avuçlarımdan hep düşürerek
Hayalini kurardım şimşekten azade,fırtınasız günlerin
Hece kalıplarında şiir yazmak çok istiyorum ama anlatımda sıkıntı oluyor,, duyguyu tam olarak aktarmak gerektıği düşüncesi ile pek hece kalıplarına takılamıyorum. Değerli arkadaşım görüşleriniz benim için değerdir. Mesajınız alınmış ve not edilmiştir. Saygılar ve selamlar
Hayrettin bey kardeşim; bu güzel vede anlamlı şiiriniz eğer heceye uyumlu olsaydı, süper olacaktı. zira bu tip şiirler heceyi arz eder..yüreğinize sağlık..selamlar..