Deva-yı Derd-i Mecnun
"bir nevî Mecnun'un ağzından"
nâle-i sûkutlarda duyun sesimi
perde-i zülletlerde saklıdır yüzüm
acılarla süslenmiş esmer tenimi
baştan başa kaplamış acı bir hüzün
hangi tabibe sorsam derdi bilmiyor
bu illetle başa hiç çıkılmıyor
Allah'ım yardım et sesim çıkmıyor
tükendim de bittim, sessiz ve mahzun
mesih'i derdime devayla yolla
musa'yı elinde asayla yolla
hızır'ı bengisu tasıyla yolla
bitsin bu çektiğim ıstırap hergün
mevc ü mevc kaşları, denizler gibi
upuzun kirpikler serviler gibi
göz bebekleri de sahralar gibi
beni o güzele eyleyin sürgün
o zaman belki de geçer illetim
derdimin devası billur sevdiğim
dinlerse duyulur kısılan sesim
"sevdiğimi o da anlar be birgün"