Devri Âlem

Niçin, ne olmak için, çırpınırız Cihanda,
Farkın damıyız hiçin, şu sınırsız zamanda.

Aradığımız nedir, hani nerde, ne yanda?
İnsan zanlara esir, hayalleri payanda.

Duymak kâfi gelmiyor, bir boşluk var kelamda,
Göz kendini bilmiyor, bunca seyri enamda.

Kırk tilki dolaşırken, kırk katırlık kafanda,
Ruhun mahzun dur şimdi, gönül derssen evhamda.

Kimi hayale dalar gölge gölge dramda,
Kimliksiz kimlik arar uydurduğu yalanda.

Neyi, nasıl tefekkür, fikir hangi kavramda?
Kimden kime teşekkür, zift zift olmuş haramda.

Cevap bulmaz sorular, bin dert olur soranda,
Aklın akla zoru var, fırtınada, boranda.

İnsanlar şaşkın gezer, ihanette buhranda,
Bu gemi nasıl yüzer, Nuh olmadan tufanda.

Bir delili gerekmez mi, cevher yüklü kervanda,
Dağları terk etmezimi, eğlenir mi yabanda.

Suyu dövsen yine su, dibeklerde havanda,
Benliğin sana pusu, ayağına pranga.

Arabul sende seni, şu muazzam nizamda,
Nasıl giymiş can teni, O var cümle azanda.

Ulûhiyete çağrı, hiç susmayan ezanda,
Yürekte kalmaz ağrı, can kulağı duyanda.

Bu daveti duyduysan, Hak görünür her yanda,
Yoluna baş koyduysan, hazır, nazır her anda.

Şayet kabul gördüysen sabret ahdi pey manda,
İhtiyari ölürsen, sırrı arka planda.

Mesafeler olmadan, sensiz senin yanında,
O senden ayrılmadan, dolaşıyor kanında.

Aşığın sermayesi, aşk olur bu meydanda,
Âşık pervane gibi, ateş ona ikramda.

Arama başka bir yol, eğlenip kalma zanda,
Kapısında sadık ol, Rahmet O ki Rahman'da.

Dertli olan aşığa, derman kâmil insanda,
Karanlıktan ışığa, güneş gibi ihsanda.

Asrısaadet ruhu her an bize ihsanda,
Ne mübarek sahabi ayağı düz basanda.

Bizi bize okutur, ilmi sebal mesanda,
Dil tahtına oturur, dili zikri beyanda.

Mürşidin sözü haktır, anlayanlar cinanda,
Sağır olan ahmaktır, anlamayanlar zindanda.

Aşığa gül açmaz mı diken dolu fidanda,
Bülbül olan uçmaz mı, ötüp ah ı figanda.

Ehlullah güruhunun sancağı Gavs Azam da,
Asıl vahi kaynağı, sırrı ümmül Kur-anda.

Bağlar bir bağ içinde, aşıları tutanda,
Avlar bir av içinde, avlayıp ta yutanda.

Seni beni bir yana koy, sadık ol ki sevdanda,
Bize Nimet veren, O,belaları savanda.

Dala çevir yüzünü, çiçek çiçek dolanda,
Bala döndür özünü, arı olda kovanda.

Hak talibi zevk alır, gezmez sapta samanda,
Her kapılar açılır, bu esrarlı dükkânda.

Dürr ri Güher saçılır, gökten yağan baranda,
Erenler nasip alır, er olmayan ziyanda.

Zikrini Hızır'ın bil, gönül denen limanda,
Her müşkülüne bu dil, tercümandır divanda.

Cehennem narı hoştur, ta yanıp kül olanda,
Cennet aşığa boştur, CEMAL ini bulanda.

Dost yüzünü kim görse, SECDE, RUKU, KIYAM da,
Âşık canını verse canan olur bu canda.

Nurla NUR u kavrayış, idrak ile irfanda,
Ferasetli anlayış, vahilerde, ilhamda,

Hacılar 'bensiz' olur giyindiği ihramda,
Beyt'i Mamur'u bulur, onlar Beyt'i haramda

Abidin tenezzülü, İzzet, ikram, inamda,
Arifin tebeddülü, her varını melamda.

Öp de şenlensin yerler, layıkıyla kınanda,
Sana tazim ederler hurilerde gılmanda.

Hasretin bittiği gün, sarılanda saranda,
Vuslat en büyük düğün, varılanda varanda.

Bizi biz eden Allah, bizde bizsiz devranda,
O Mülkünde padişah, kullarını seyranda.

Her iş hikmet tahtında, karanlıkta niran da,
Mana sözün altında, hazineler viranda.

Haktan halka Hak emir, her tarafta her yanda,
Gerçek hükmü O verir, Faruk olur Furkan da.

Evvelinde ahirde, Yüz gösteren her anda,
Hem batın hem zahirde, hem giden hem duranda.

O vardı kimse yokken, O öyledir elanda,
Adsızdır adı çokken, esma koymaz yanında.

İlim bir nokta imiş, cümle dinde, imanda.
Din iman yokta imiş 'Ev Edna'ya varanda.

Yaralıyım yaralı, zevki safa yaramda,
Dün arife olalı, gönlüm bugün Bayramda.

1999

11 Eylül 2010 1359 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (1)
  • 14 yıl önce

    Arabul sende seni, şu muazzam nizamda, Nasıl giymiş can teni, O var cümle azanda.

    Ulı»hiyete çağrı, hiç susmayan ezanda, Yürekte kalmaz ağrı, can kulağı duyanda.

    Bu daveti duyduysan, Hak görünür her yanda, Yoluna baş koyduysan, hazır, nazır her anda.

    muteşem sin hocam yüreğine sağlık selamlar