Dikkat Arka Koltukta Heyecan Var

haziranın altısına kadar çocuktum
bir gün sonrası kaybolduğumu söylerler

o günlere gidiyordum
büyümelerin kendimsiz olduğu zamanlara
artık yanımda çocukluğum olmadığı için hoşlanmıştım
dolmuşa koştuğumu hatırlıyorum
konuştuğumu seninle
duymadın

sırtın gözümden kaçmadı
yüzünden önce kımıltın
camlar buğuluydu
kaza yapmamıştık henüz
ne olduysa ikinciden sonra
yansımalarda

sana ilk gidişimin penceresindeyken
görememenin ilk delikanlı sağanağı
günün gecesinde
ve her günün hecesinde
bazı telaffuzlar haznesinden neden çıkamaz
yaşanırsa aşk
üçüncü gün de ikimizin değildi anladım

büyümelerin kendimli olduğu bir andı
dolmuşa babamsız bindiğim
sen de bizim civarda büyüdün
'büyüdün aslanım'
denmesi ileydi büyümek bilirsin
iki heyecanı bir arada yaşamaya yazı diyorlardı
tesadüf ise inanmamaya yönelik bir kelime

bizim civarda gözler karaydı
heyecanın biri bu
yürüyenlerin bir kısmı bir kısmına lan
deyip omuz atmaktan
duvarlara kanımız aksa da tek yol
kahrolsun yazmaktan mamaklarda kaldı
şimdi ise ortada kuyu
insanî yoksunluklara boy verdirsin diye ayçiçeğin yağı
zamaneleri al yanaksız bıraktı

ikimize gelirken diyorum
her yanımız sinek vızıltılarıyla dolu
hercaisi solmak üzere
çeksek mi ipini birazdan
hem bugün pazar
dikkat arka koltukta heyecan var
ne yapardık söyle
onikiden sonrayı diyorum
bize gelebilmek için yani
şimdilerde dolmuş minibüse nasıl bindirilir
değil göğü karıncalar sarmış
devasalar izimizi gömmüşken
yavuz seni yeniden
filizine çimlendiremez elbette biliyorum

ancak ve fakat gelelim artık bize
gidip en iyisi
onikiden sonrasına merhem sürelim
haziranın yedisine de zifaf diyelim
biz yanılmadık yandık çünkü meryemim