Dil, Su ve Sen
Balkan suyu içerler gümüş bakraçlarda
altın testilerde
türküleri söylenir Rodop dağı eteklerinde
türküleri Necibe bir umut bulut bulut
yayılırken dal yeşil yamaçlara şen şakrak
sen pınar başlarını tut
dilbaz dereleri bana bırak
ne de olsa
çağıl çağıl akan suların dilinden anlarım biraz
yiğittirler
cömerttirler
bilmezler ihaneti
çiy olup gül yaprağa düşerler tan vakti...
Bakarsan bağ
bakmazsan dağ mı olur araz araz
kama kamayı söker,dil acıyı bal eder derler
dil deyince Necibe ne de olsa
şamanların gizli dilinden anlarım biraz
Kıpçak bozkırından gelirler tefleri süslü
teflere vururlar
sulara üflerler bir büyük büyü
ne kiri kalır yaban ellerin
ne küfrü gazabı gavat dillerin
ve çökmedikçe mavi gök
delinmedikçe yağız yer
konar göçerler
çocuklarca inatçıl kuşlarca hür
hudutları sevmezler akarsuları sevdikleri kadar
o akarsuları ki
bir umut bulut bulut
günbegün kirlenirken hoyratça giderayak
sen pınar başlarını tut
dilbaz dereleri bana bırak...
o akarsuları ki bir umut bulut bulut ...
okumak ne güzel,
hürmetle,
sevgiyle kalın...