Dili Geçmiş Zamana Platonik Şiir
kendi kabuğunda koşarken
önce d/izleri kanadı
sonra düş'dü çocuklar
parklarda darağacı
acı kenarında boy sürdü
birbirine yaslı kavaklar
büyümek yaranın intikamı
...
radyoda bestelenmemiş bir şarkı
geçmiş zamandan kış mevsimi
girmemiş tanklar şehirlere
pusularda yeşil çimler
hüzün pembe bulut
yağmamış üstümüze
tabiat toprak ananın koynunda
ninni dinleyen bebek
süt kokuyor dünyanın ağzı
bahar dokunmuş yeryüzüne
gökyüzü kuşların
harmanlanmış emek alın terinde
başaklar eğmiş başını
kağnı üstünde değirmen telaşı
komşu bahçede kiraz dalı
hoyrat el'de taşlanmamış
namluda uyuyan kurşun
hiçbir göğüste uyanmamış
başımızda ılık meltem
kimi inancını savurmuş
kimi saçlarını
kovulmuş fikrimizden acemi köşger
dikilmemiş konuşanın ağzı
abdal gönüllerde dillenmiş
bir umudun sesi
gözyaşlarıyla silinmiş
dağların kan lekesi
...
annem fidan ben yaşlı çınar
gerçeği perdelemiyor hayal
g/ördüğümce severim desem de
yüreğim aklımla işgal
Geçmiş tatlı ve acı hatıraları hafızasında biriktiriyor bize sunmak için ileride...😅
Güzeldi Seyran hanım kutladım içtenlikle...