Dilimdeki Nasihat
Durağında bekledim
kahırın
Süzdüm nefretimi
mutluluğun üzerine
Öksüz kaldı
pencerelerime güneş
Kentler dolaştı
gözlerimde
Mezar taşları
dizdim derinlerine
ruhumun
Keşkelerimi gizledim
ceplerimde
Son buldu
ihanetim tabutumda
Sürek avı göründü
gecenin karanlığında
Sümbüller aksın
gözyaşlarımızda
Masal tarihinde koşsun
perilerim.
Madalyonun
diğer yüzünde
görünen aksim
gülümsesin nefretlere
Tenim parlasın
bahtıma.
Aşk acısını
dürüstçe yaşamaktır
ilk doğuşta
Kaybetme korkusu
başlar seni sorduğum
her sokakta.
Kınından sıyrılır
bıçak.
Yazgılar
çizgilere karışır
Hüsran...
Duyulur
çanını çaldığım
bakışlar.
Kalemime birikir
dilimdeki nasihat
Gölgesi vurur
sözdizimi aynama
Yana yakıla
titrerim
Topyekun düştüğüm
hüsran
rüzgarlarına
17 OCAK 2012