Dilimin Utangaçlığı
Gece umarsız
Zamanın su gibi akıp gitmesine
Hayat kavgası hep sürer
Yaşamak için gece, gündüz fark etmez
Yeter ki, suç ortalığı olma
İhanetin,
Hainliğin,
Puştluğun...
Nasılsa uyanışın
Sabahın ayaz kollarında
Gözlerini sıyırmak uykudan zor gelir
Çünkü ellerinin izi var ellerinde
Gözlerine gözlerinin rengi bulaşmış
Güne şöyle bir bakıp
Güneşe dem vurmadan
Her zaman ki telaşla
Bir kaç söz bırakırsın kalemin diline
Şairi kendine yorgun
Şiiri olursun en uzunundan...
Kalemle nefeslenir
Gözleri, yüreğine akınca
Bütün anlamsızlıklar yok olur birden
Canlanırsın şiirin dilinde..
Zira yorgunsun!
Güneşin rehaveti bulaşmış güne
Neyi nereye koyacağım unuttursun
Fazlalık olur kahrolası ellerin, ayakların
Aklın tembelleşir,
Utanır dilin!
Sonra;
Öznesiz cümleler kurarsın en mahreminden
Her şiirde seslenirsin
Ellerim ellerine karışır
Gözlerim gözlerine
Günün rehaveti hâlâ üzerinde
Neyi nereye koyacagını bilmeden
Henüz uyanmadan yeni bir güne
Kendine gelmeden
Merhaba mı
Günaydın mı
Gün aydınım mı desem sana?
Dilimin utangaçlığını görmeden...
Kalemle nefeslenmek
Şairin işidir
👍
akıl kalbe kalp akla karışınca işler değişiyor maalesef...
tebrikler👍👍👍👍