Dılnigar
Ben gönüle çalan sularından geçtim
orda ne gül bahçeler vardı adını sayamadım
bir tek seni gördü gözlerimin feri...
şimdi beni gönül kadını sevdama yad eyleme
dılnigar eyledim içinde bir seni seçtim dil harab -ı
gönül figan eylerse gönül kadını nazlanma / gönül
ödürdün dağlarımdaki o gül kokan menekşeleri gülleri
agaçları taşları çöle çevirdin gönlümdeki sevda zincirleri
öldürdün o dargeçit patika yollarına hasret kattığım düşlerimi
yürek sularım sensiz çağlıyorken sen başka alemin keyfine yürüdün
öldürürken beni mindar eyleme bir yanım felç diğer yanım sende
uyanırsam mezarda belki de yok oluşum rüyalarda s/ayıklardım
özledim yine sen içimde yaşayan güneşimle doğuyorsun
gün batımı gölgeleri uzun unutulan adımların yavaşken
sen gönül yorgunu sevdama tutkusu çok dil harab-ı
aşk meşk bilmezken sana tutkum aşktan öte bir şey
sen gönlümün sularında gezen dil-harab-ı
bilmiyorum şu an uzakta bir dılnigar bulutlardan silüyeti
bakarken aynada endamı sen görüyorsun gönül kadın sen
dostum güzel dostum
ben seni her şeyden kıskanır oldum
bir kez gülüşünü avucumda s/akladım
gülüşünle kalırken
seninle yürürdüm gecesi gündüzü olmayan zaman yolculuğunda
*..zamansız düşlerin el izleri..*....gönlümün yadıgarı gönül kadını..)*