di'm...

Sevdim sadece, seni sevdim.
Duymadığın çığlıklarım vardı
Senin için tanımsızdım ben,
Boşlukta bir boşluk daha...

Toz bulutlarını dağıtırdı
Her adımında saçılan kokun
Bebek yüzünde iki kara göz
Bakardı manasız bir edayla.

Tanımadıklarımız anlatırdı;
Her cümlemiz sıkışmış,
Başkalarının kirli avuçlarına
Anlam kargaşasında.

Ellerimizi tuttuğumuzda
Ancak görebildik birbirimizi
O da buğulu camlar ardından
Nefesimizi bile anlamadan

7ayın ardından dökülen
8 aylık göz yaşları
Matematiğin altını üstüne getirdim
Denklemler elde ettim

Mantığımla duygularımın
Kimyasal denklemini
Fizikle aştım
Seni sevdim.

Seni sevdim... dediğim gibi.
Ama di'li geçmiş zamanın
O devasa anlamında
Ezildi gitti gölgen bile.