Dinlemedik
Bir şey var söylenmemiş, söylenmedik,
Öyle bir şey ki, hiç bilinmedik,
Kara kaplı deftere mi not düşmüşler?
Sıkı sıkı saklanmış efendim,
Gaibi nerede görmüşler?
Sağa baktım, sararmış mazi yaprak yaprak,
Sola baktım, ot bürümüş acıların gömüldüğü toprak,
Tüm zamanlar kalkmış tedavülden;
Pek memnun şıracı, şahidi bozacıdan,
Açılmış sınırsızlığın kapıları arsızlara,
Paye verilmiş hırsızlara,
Al, at, saç, bozdur bozdur harca;
Hırs koca gövdeli, yağlı bir yaratık,
Açgözlü, desiseler kurmuş melanete,
Vakit gece, karanlık,
Ayan beyan sırıtıyor, bu ne küstahlık?
Vicdan, sinmiş bir köşeye,
Merhamet yıkık dökük bir virane,
Böceklere gün doğmuş, onursuz bedenleri keyifte,
Haraç mezat satılmış yok pahasına
Haysiyet, dürüstlük, mertlik...
Rüşvetle kirlenmiş korkak eller,
Kimse vermemiş tek metelik,
Bulanık bir suda balık avlıyor malum cüceler,
Eciş bücüş, kara, sarı cinler;
Nasılsa tükenmiş, nasılsa unutulmuş ya insanlık,
Gel, buyur şöyle üst köşeye kara derili yaratık,
Sefalet aşında rezalet pişiyor,
İhtiras balına buladık haram lokmaları,
Yemeyen öldü acından, yiyen sapıtıyor.
Bir şey var hatırladım, bir şey daha denilmedik,
Söyleyecekti biri, bağırdı avaz avaz,
Mani oldu gaflet denen haylaz,
Aklı def ettik, fikri hapsettik, kalbi kör ettik.
DİNLEMEDİK!!