Dipsiz Geceler
Bir kandır tutturmuşsun
Dişlerini canımıza geçiren
Bedenimizi parçalayan
Azgın sermaye düzeni
İşgalindeki olan biziz
İşçi-köylü
Kürt, Alevi
Kör olası canavar
Hiç sevmedik seni
Zıkkımlan zıkkımlanacağın kadar
Artık bırak bizleri
Bırak ki hep özgürlüğe koşalım çiçekler sarılarak
Karanlığı üzerimize döken dipsiz geceler
Yaşamı kanatan
Kahpe düzen gibi
Çepçevre kuşattın
Ezdin bizi
Yıllardır kurtulmuyoruz
Şu sürüp giden gazap günlerin mahşerinden
Çırılçıplaklığımızla zulmüne direniyoruz ölümüne
Ey beyler doğduğumuz şu topraklarda
Ezginlik, acı, kahır, üzüntü tükensin
Zulmü alkışlayıp
Kula secde edenlere
Maksadını aşıp halkı kin, öfkeye sevk edenlere
Milliyetçi, ümmetçi tüm bağnazlara itaat edilmesin
Toprağı ağlatan derdimiz, çile çeken halkımız
Yılanın dişinde, akrebin kuyruğunda zehir
Zalimlerin, düzenbazların hilesi hiç bitmez
Biz hep yüksek dağ başlarına savrulduk
Acılar sardı her anımızı
Bir fahişenin
Öpücüğün kutsallığıyla doğmalı beklenen şafağımız
Deccalın, köpeklerin gözleri
Üzerimizde olsa da
Hiç durup dinlemeden koşalım
Bekleyişimiz bizi tüketmeden
Güneş ışınlarını derleyip
Yepyeni güne uyarlayalım
Yolumuzdaki dikenlere
Yıllardır bizi ezen düzene rağmen güneşin alnında öpelim
20.05.2015
İstanbul