Diyalektik Çelişki 1
Ah! Şu dünya ve bu dünyada bunca zulüm;
Sevince ve aşka dair neyimiz var ve neyimiz yoksa
Elimizde ve de içimizde gıdım gıdım biriken
Zorba bir hükümdar gibi çekip alıyor elimizden…
Enikonu
Eski hesapları şöyle bir karıştırıp baktım da gizliden
Bir alacağımız var mı diye eski günlerden
Ve de gelecekten;
Hani şöyle gülmekti, sevinçli bir andı
El ele tutuşmaktı, kavuşmaktı, sarılmaktı, aşktı
Yok… Yok… Öyle içinde at koşturacağımız değil
Başımızı sokacağımız küçük bir evdi
Karnımızı doyuracak aştı, işti, sevgili bir eşti
Çoluk çocuk insanca bir yaşamaktı hani…
Yok! Yok! Yok!
Mutluluktu, huzurdu -Geç onları anam babam geç-
Elimizde bir canımız kaldı;
Dünyaya verip de çekip gideceğimiz
Hepsi bu…
Aradım, taradım… Buldum nihayet;
Yüreğimizi paralayıp duran
Ve diplerde bir yerlerde unutulmuş olan
Bir “ah” bir de “vah” kalmış;
Topu topu şu dünyadan alıp vereceğimiz -hepsi bu-
O da umurunda değil dünyanın
Dönüp duruyor;
Önüne ne çıkarsa
Ahımızı-vahımızı ezip geçerek
Anladım;
Nefret sevgiden
Ağlamak gülmekten
Hüzün sevinçten
Ayrılık aşktan
Ve ölüm hayattan -her şey karşıtından- besleniyor
Zıttı olanla savaşıyor
Ve birbirini yok etmeye çalışıyor içimizdeki her şey…
Severken severken kahrolası ayrılıklar
Ve yaşamak isterken -hem de delicesine- apansız gelen ölümler
Ve açlık ve yokluk/ sömürü ve esaret/ bir de savaşlar
Ve bu dünyada bunca zulüm
Nasıl da göz açtırmadan çöküyor tepemize…
Neylersin…/ Diyalektik çelişki işte…