Doğanın Hikayesi Asi Nehri ve Nehre Asi Yaşlı Adam

Bir asi adamdı
Asi nehrinin kenarında yaşayan
Yaşlıca adam...
Bir an evvel ölüme kavuşmak için
Erken yatar erken kalkardı
Ölümle sözleşmişti
Hayata nasıl küstüyse öyle yaşamıştı
Şimdi yine nehir kenarındaydı
Rüzgârla suyun çılgınca seviştiği yerde durur
Güneşin kıskançlığını seyrederdi
Güneş küstahtı
Her şeyle beraber onu da kavururdu
O yinede direnirdi
Nehrin sularıyla serinlerdi
Bir gün bir şey oldu
Yaşlı adam nehre küstü
Artık uğramaz oldu nehrin kıyısına
Bu sefer ben vardım nehre
Sordum: ?'Yaşlı adam nerde'' diye
Nehir cevap vermek yerine beni içine çekti
Ben yaşlı adamın gölgesinde uzandığı ağaca tutundum
O zaman gördüm nehrin içini
Gözlerimi dikip öylece kalakaldım
Nehir, güneş ülkesinden gelen asi neferleri
Bir bir yutmuştu, yaşlı adamla beraber

Rüzgâr çılgınca esiyordu,
Beni nehre savurmak için
Nehirle sözleşmişçesine...
Ben o anda gökyüzüne baktım
Sanki bir yardım beklermişçesine
Yaşlı adamın siluetini gördüm bulutların arasından
İrkildim
İrkilmemle nehre düşmem bir oldu
Nehir yaşlı ağacıda sarmıştı
Düştüğümde sanki bir ses duydum
Yaşlı adamın sesi hala kulağımdaydı
?'Sakın asi olma'' diyordu
Şaşırmıştım
Ne demekti bu?
Asi olan o değil miydi?
Hem kime asi olmayacaktım
Nehre mi?
Nehir zaten beni yutuyordu
Ne kadar çırpınsam da nehir kudurmuştu
Beni alacaktı kesinlikle
Beni suya doyuracaktı

Asi olmanın hayatta kalmak gibi bir anlamı mı vardı
O zaman asi olmayan mı vardı şu zalim yeryüzünde

Hayır
Ben ölmek istemiyorum
Asi olmayı tercih ediyorum