Doğanın Kanunu
asma bahçesinde kaybolmuş yalnız bir söğüt ağacıyım
dallarım sarkık , boynum bükük , hayli yorgunum
yağmuru , suyu arar oldum iliklerimde
nefes almıyor yapraklarım , damarlarım kuru
güneşin altında bulutlara hasret semaya diktiğim gözlerim
uzaklarda bir ses mas mavi gözler altın sarısı saçlar
ve bir şarkı kulaklarımda o güzelliğin sesinin renginden
rüzgar , kuş cıvıltıları orkestrası muhteşem
ve bu söğüt ağacının son sahnesi yanlız ve sessiz
kalbimde bir ağrı , acımasız bir ağaç kakan
yüreğimin derinlerini kanatan
kanun ya bu dalım kıpırdamıyor , doğanın kanunu
ey insan oğlu sanadır bu satırlar
ağaç kakanın gagasıyla yanan bu yüreği
siz baltalarınızla testerelerinizle ne kadar acıtırsınız
varmı haberiniz ki mecburiyetiniz neden
ve yine nasıl yakarsınız o canları nasıl yangınlara bırakırsınız
en büyük acıdır yanmak mehşerin hesabı misali . . .
mesaj veren bir şiir... tebrikler👍🙂
ey insan oğlu sanadır bu satırlar ağaç kakanın gagasıyla yanan bu yüreği siz baltalarınızla testerelerinizle ne kadar acıtırsınız varmı haberiniz ki mecburiyetiniz neden ve yine nasıl yakarsınız o canları nasıl yangınlara bırakırsınız en büyük acıdır yanmak mehşerin hesabı misali . . .👍
Güzel şiir kutlarım Engin içtenlikle...