Doğum
bir gün doğar, insan gölgesinde
koştukça uzaklaşan
bir tan ağarır, tanrı öznesinde
yaşadıkça azalan
bir özlem doğar, aşkın ötesinde
uzadıkça uzayan
bir çocuk doğar milyar nüfusun içine
yalnızlığa koşar
bir kadın doğar erkek egemenler dünyasına
nice engeller aşar
bir kelime doğar haylaz mı haylaz
kağıttan sarkar
bir gamze doğar yanağında
çiçeklenir büyür nefesinde
bir kem bakış doğar uzaklardan,
yaklaştıkça erir mavinin kefesinde
bir özgürlük doğar altın kafesinde
kırar, yıkar, uçar, kuş olur kendi göğünde
bir kor doğar yanan ateşin ortasında
baktıkça büyüleyen, dokundukça yakan
bir zor doğar bunca kolay ortasında
uğraştıkça yoran, sona yaklaştıkça başa çeviren
bir ilk doğar bunca sonun ortasında
ümitle ışıldar gözümün içinde
bir nur doğar bunca sorun ortasında
yankılanır müziğiyle göklerin özünde
bir obsidyen uzanır toprağın göğsünde
cismi siyah, ruhu gök mavisi