Doğunun Adamı
yüksek ovaların
karlı dağların
kıraç toprakların sesi,
doğunun güneşi sen
sen
mis gibi reyhan kokusunu
içinde sindiren
yüksek dağların yamaçlarında
abı hayat içersin
fecrin saatlerinde
ötüşen horozlara
koşuşan sürülere
ilham verensin
yürüdükçe ayaklarına bulaşır tezek
açlığına yeter,bir lokma lavaş ekmek
türkülerle ozanlaşan
hüzünlerin adamsıın
sislere karışır sevdaların
buharlaşıp akar çoruhtan
sesin hazin hazin gelir
yörüklerin çadırından
sen kavgalarda,dağ gibi tepe gibi duran
kini nefreti,güneşle örten
kızgınlığında taşları döven
barış adamısın
gözlerinin perdesini,doğunun güneşiyle açan
kalp gözü kapatanlara,ışığını saçan
intişamsız,görkemsiz,tevazuyla
bozkırlarda açan
huzur çiçeğisin
ney'i üflesin,insan nefesin
üflesikçe saf saf,düzlükteki canlılar inlesin..