Doludizgin
Nefes alamıyorum
Göğsüm sıkışıyor Boncuk.
Artık
Eve köye de sığamıyorum.
Bir umut kendimi sokağa atıyorum.
Bu sokaklar bu kadar mı dardı ?
Oysa, bir zamanlar iki yürek sığardı.
Hangi denizlerin mavisi açacak içimi ?
Hangi gök umutlarımı boyayacak rengine !
Zühre yıldızı mı aydınlatıp karanlıklarımı boğacak ?
Hangi dost el bir seher vakti bana uzanacak ?
Kim beni bu çıkmazlardan çekip kurtaracak ?
Boşversene sen ! ...
Yaşamak güzel deyip, ölüme doludizgin giderken.
Boğuluyorum kuru kalabalıkların arasında bir başıma.
Yetemez oldum kendime bile.
Bir zamanlar yeterken cümle âleme.
Artık, su gibi akıp giden zaman da bir türlü geçmek bilmiyor,
Her şey üstüme üstüme geliyor.
Saatler güne,
Günler, ay'a sürgün.
Hâlâ ne diye direniyorum,
Doğrusu ben de bilemiyorum.
Oysa,
Nefret ediyorum her şeyden,
Kendimden bile.
Yaşamak artık haram bana
Bir yaman derde düştüm düşeli, ağır gelir oldu bu ten bu cana.
Ölüp ölüp dirilmek,
Galiba bu olsa gerek.
Ne derdim benden razı,
Ne de ben ondan.
Bari,
Rüyalarım kalsaydı lan bana.
Sadaka namına, kanayan hicranıma.