Dostluk
Nasıl da özletiyorsun kendini
Dostluk
Adını yaşatabilmek uğruna
Ne savaşlar veriyorum senin için
Kim seni kapıdan içeri alabilir
Dostluk
Pahası yüksek, kaliteli kişiler mi
Yoksa üstü başı dökük kimse mi
Zihnimden geçirdiğim masumum
Dostluk
Düşmanlığı karşı tarafına almışsın
Korkuyla sevinç arasında kalmışsın
Güven duyabileceğim evden rahat
Dostluk
Aynasını kim olursa olsun doğrultmuş
Muhtacın yanında duracak zenginim
Sessizin sesini çıkarabilecek cesurlukta
Dostluk
Yanlışa yanlış, doğruya doğru diyebilen
Kimseden gizlisi saklısı olmayan, aranılan
Suçun işlenmediği, günahsızların konakladığı
Dostluk
Hesabını, kitabını kuruşu kuruşuna görenlerle
Gülene de, ağlayana da eşit bakan gözlerden
Ölümün konuşulmadığı ama inancın yaşatıldığı
Dostluk
Dini olsun, milli olsun her türlü duyguyu tattıracaktır
Adil, nazik hanımları, adil, nazik beylerle konuşturur
Komşuyla kesilmiş ilişki, kurban kesmemekten hayırsız
Dostluk
Sızlanıyor her bir yerim, yüzüm gülse kaderim gülmüyor
Eskidendi diyerek vicdanımı pek rahatlatmış sayılmam
Hasret kalmışız doğduğumuz yıllara, ağlıyor gözler buna
Dostluk
Sahi biz nerede hata yapmışız, neden kapıdan çevrildik
Neden artık kimsenin kimseye tahammülü kalmadı
Yaşam için mücadele ediyorlarmış, durdursan neye yarar
Dostluk
Gözleri var kör, kulakları var sağır, gönülleri bir değil
Sevemiyorlar, bir deste kağıt parçasına sahip olmadıkça
Ne diyorlar, bizim tek güvencemiz budur, o olmadan asla
Dostluk
Biletsiz dünya turuna bile çıkılmıyor ama mezara gidilir
Saatlerce başında nöbet tutabilir, duanı edebilirsin
Olur ya, bir gün tamamen ölmüş olacaksın, biteceksin
Dostluk
Galip gelen düşmanlık olacak, hırsızlar, maganda deryası
Anlatabiliyor muyum, şimdi sana kendimi yeterince
Son menzilindesin, artık attığın her adımda mayın patlayacak
Dostluk
Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, zorlukla dolu, uğramadığın yerler
Yönetmeni belli olmayan bir hayatın oyuncuları olarak arz-ı kürede