Dostluk Nasıl Bilinir
Ne kadar dostumdur, ne kadar değil,
Yıkmadan, örmeden, nasıl bileyim.
Zidanlarca yokuş, karanlık meyil,
Aydınlık sermeden nasıl bileyim.
Gerek hayırdalar, gerek şerdeler,
Sözde mi, öz de mi, hangi yerdeler,
İzin vermiyor ki, koyu perdeler,
Can gözü görmeden nasıl bileyim.
Beraber halleşen haldaş olmadık,
Daha ikrar verip, gardaş olmadık,
Sefere çıkıp da, yoldaş olmadık,
Bir yola girmeden nasıl billeyim.
O bana, ben ona kıyam durup ta,
Ölümsüz dostluğa mühür vurup ta,
Gönül şehrimizde pazar kurup ta,
Almadan, vermeden nasıl bileyim.
Sevincin kederle, gam neşe ile,
Daha pay olmadan, dert bela çile,
Acılar tatlılar, gelip de dile,
Muhabbet dermeden nasıl bileyim.
Kalleş mi, yiğit mi, nemert mi, er mi,
Dos için her zaman, eyvallah der mi,
Nefis binitine sözü geçer mi,
Meydana sürmeden nasıl bileyim.
Yaralı aslana güller atarsa,
Yaprağı değmeden, diken batarsa,
O da muhannetse, mihnet çatarsa,
Lütfuna ermeden nasıl bileyim.
27.09.2012