Dostun Ayırdına Vardım Dem/in
_çılgındın sen
cellat kütüğüne yatırıp sabahın sessizliğini
gece atlılarını saldığında kemiklerime
daha gökkuşağı tanyerine yabancıydı
bir yola çıktık
en küçük esinti bile yüzümü budadı
zaman geceyi dürerken şimşekler yolumuza aktı
uçsuz bucaksız demirden evlerin pencerelerinde kızıl bir bahar
yine de öylesine güzeldin ki geceye sığındığında
geceyle bende öldüm
kırılgan dallarda dut toplamanın güvensizliğiyle
_arazi ol tembel güneş
sabahın nemi soluyor aydınlıkları
ağır yağmurlarla gidiyor artık nisan soğuklukları
sevecen gözlü yalnızlık
ve tuzak dut lekelerinde verdiklerin
sevgi gösterilerin tutkuda çürümüş yonga
tüyleri dökük kuşlar ve yengindeki iyi niyetimi
sırtı batan güne dönük gömün
demir pençelerden uzak tuttuğum sevdiklerim
ve içe dönük kaygılarımı
sorguya çekilen yürek çarpıntılarım
nerede ürpererek yola çıktıklarım
_tan sökümünü bekleyip
kaya çatlaklarında da uyurduk pek güzel
yarım ağızla merhaba demek
dostun ayırdına varmak
bir dem...
.....................= II =................................